Didem Soylu yazdı: Kayıp ruh

İstismar kelimesini eksik, yetersiz buluyorum; bu zulmü tarif ederken; çünkü bir hayat çalmak bu! Hangi hakla, hangi sıfatla; acı! Hangi tuzakla!

Onlar masum hani ilk günkü gibi, ilk günkü gibi yaşıyorlar.

Çocuk, insan, hiç. Neden mi hiç, şüphesiz hasta beyinler yüzünden! Hayal etmek, düşünmek istemiyorum lakin bununla ilgili bir sürü yaşanmışlık biliyorum.

Sövüyorum, sövüyorum, sövüyorum… Hiçliğini sokakta bırakanlar, suya salanlar, hep yarı yolda kalanlar…

Ne yazık ki cinsel “istismar” her toplumda rastlanan önemli bir toplum ve ruh sağlığı sorunudur. Şu noktada ailelerin ve toplumun yeterli bilince sahip olup olmadığını sorgulamak isterim ki bence değildir; her ne kadar cinsel istismar aile, çocuk ve toplum açısından çok büyük ahlaki ve hukuki sonuçlar doğuruyor olsa bile.

Cinsel istismarın en acımasız şekli, aile içi “ensest” cinsel istismar değil midir ve böyle durumlarda çocukların hangisi istismara maruz kaldığını dile getirebilmiştir.

Bu deprem, zelzele… O minik yürekler sonsuza dek o enkaz yığınıyla kalacaktır.

Eğer yaşanası bir Dünya, çocukların ki gibi hudutsuz bir Dünya istiyorsak onlara sevgiyi öğretmekten başka çaremiz yoktur. Hayatı mükemmelliğe yaklaştıran tek şey varsa o da sevgidir.

Sen yasakla, işine geldiğince yasakla, ister hakla, ister akla!

Ve sizler istismar edenler, istismar satanlar, empoze edenler muhtelif açlığınız doğrultusunda yok ettiğiniz minik bedenler, kırık kalpler, ruhlar…

Vicdan, güç, iktidar! Tanrı mı?

Benim Tanrım her yerde! Denizin dibinde, istismar ettiğiniz tende, kırdığınız kalpte.

Sevgiyle…

4. SAYI
HOMOJENOkumak İçin Tıklayın!İndirmek İçin Tıklayın!