Kum torbalarını at…
Kendini bir hava balonu olarak hayal et… Şöyle gökkuşağı renklerinde, gösterişli bir hava balonusun… Alın al, morun mor… Ne kadar da göz alıcısın!
Olmak istediğin yere, gökyüzüne doğru yükselmek, kendinin ve hayatın sınırlarını keşfetmek için sabırsızsın. Kim bilir ne kadar heyecan verici bir yolculuk olacak… Kendinle ve hayatla ilgili ne çok şey öğreneceksin… Ama yükselemiyorsun, yüklerin var… Kum torbaları…
Eline geçen ilk torbayı bul ve at. Üstünde ne yazıyor? Korkular mı, güvensizlik mi? Daha çok torba var, onları da teker teker at… Umutsuzluklar, geçmişten getirdiğin önyargılar, öğrenilmiş çaresizlikler, peşin hükümler, başkalarının dayatması çarpık düşünceler, hatta başarma korkusu… Torbaları attıkça yükseliyorsun değil mi? Ait olduğun göklerdesin artık. İstediğin zaman istediğin yere uçabilirsin, sınır gökyüzü! Yükseklik seviyeni attığın kum torbaları belirleyecek, yani SEN belirleyeceksin, unutma!
Farkında ol; tüm kum torbalarını attığın zamanda bile birdenbire yeni kum torbaları peyda olabilir. Üşenme, yılma; seni geri tutan tüm ağırlıkları fark et ve onlardan kurtul. Yükseklerde uçmak her balon gibi senin de hakkın…
Peki, seni geride tutan kum torbaların neler? Üstüne biraz düşün, hemen cevap verme, sandığından daha fazla olabilirler… Sadece düşün…
Ve en karanlık, en kuytu köşelerinde bulduğun o kum torbalarını benimle paylaş. Bir sonraki yazının konu başlığını bu kum torbalarından seçelim, en androjen şekilde ele alıp hep birlikte tekrar muhakeme edelim. Ne dersin, hoş olmaz mı?
[email protected] adresinden bana ulaşabilir, değerli fikirlerini benimle paylaşabilirsin…
Hazırlayan: Dr. Androjen