Bu yıl dinlediğimiz onca iyi albüm içerisinde en iyi 15 Alternatif-İndie tarzdaki albümü yakın plana aldık. Konserler ve festivaller derken yılın en çok dinlenen albümleri birikti. Her biri değerlendirmeyi hak etti. Bol çekişmeli bir liste sizleri bekliyor.
Hazırlayan: Uğur Ateşli
1-Radiohead – A moon shaped pool
Grubun uzun aradan sonra beklenen albümü oldukça olaylı geldi. Tüm sosyal medya hesaplarını temizleyip hiç bir fotoğraf bırakmamak gibi eylemlerde bulunan grup, İngiltere’deki fanlarının evlerine gizemli postalar yollayıp okları üstlerine çekmeyi başardı. Peki, albümü değerlendirmeye gelirsek; albümü King of Lims başarısızlığından sonra değerlendirirsek, evet iyi bir albüm. Başarısızlık diyorum çünkü In rainbows gibi efsane bir albümden sonra asla olmaması gereken bir albümdü King of limbs. A moon shaped pool şans verilmesi gereken bir albüm. Burn the witch sizi arkada başarılı yaylı sesleri ile karşılıyor. Hemen ardından Daydreaming hayallere sokup, Identikit uykudan uyandırıyor.2016 yılında çok fazla başarılı albümün arasından maalesef sıyrılamıyor Radiohead. Ortalarda bir yerde kalarak 10 üzerinden en fazla 7 alıyor bu albüm.
2-Glass Animals – How to be a human being
Debut albümleri Zaba’dan sonra arayı pek açmadı Glass animals. Açmamakla iyi mi etti? Kesinlikle. İddialı olacak evet ama yılın en iyi İndie albümü desek pekte yanılmayız. Albümün çıkış şarkısı Life it Self’i zaten duymayan kalmamıştır. Amerika ve Kanada listelerinde büyük başarılar elde eden grup bu albümle isimlerini etkili bir şekilde kazıdılar. İlk albümden de hatırlarsak RNB ve Hip-Hop müziği alternatif müzikle iyi bir şekilde harmanlayan grup, albümde Youth, Pork soda, The other side of paradise gibi inanılmaz hitlere imza atmış. Albümde boş şarkı yok desek yanılmayız. 2016 yılı için çıtayı epey yükselten grup 10 üzerinden 10’u kesinlikle hak ediyor.
3-Teleman – Brilliant sanity
Eğer günümüz İndie müziğinde her şeyi bol efektli ve özenle çalınmış keyboard tınılarına göre eleştirirsek hata etmiş oluruz. Evet efekt söz konusu olduğunda bunu çok iyi yapan gruplar var. Fakat ortada kalmayı tercih eden ve çalarım gitarımı drive bana yeter diyen gruplarda var. Teleman öyle bir grup. Yeteri kadar efekt ve güzel gitar riffleri duyuyorsunuz. İlk albümleri Breakfast’tan tam 2 yıl sonra çok daha güçlü bir albümle çıkıyorlar karşımıza. Ama devler arenasına sağlam bir giriş için hala yeterli değil. Canlı dinlenilmesi ve mükemmel bir hafta sonu albümü olsa da grubun bir sonraki albümü için daha fazla çalışması gerekiyor. 10 üzerinden değerlendirmek gerekirse 6’yı kesinlikle hak ediyor.
4-Oscar – Cut and paste
Güçlü ve yer yer melankolik vokali Londra’nın havası ile birleşince ortaya tadından yenmez bir İndie pop albümü çıkıyor. Oscar’ın ilk albümü Cut and paste dingin ve bir o kadar depresyona sokmayan eğlenceli bir havası var. Dinlediğinizde Britpop’un efsane isimlerinden Blur veya Morrissey aklınıza gelebilir. Evet, bundan 15 yıl önceki Arctic monkeys, Franz Ferdinand, Bloc party, okyanusun diğer yakasından The strokes ve The white stripes tufanı etrafta eserken Oscar albüm çıkarsaydı belki tutmazdı. Lakin günümüz İndie sahnesinin giderek elektronik müzikle olan samimiyeti belki de Oscar’ı farklı kılıyor. Evet, belki de yaptığı iş daha önce yapılmamış bir iş değil ama kesinlikle dinlemeye değer. 10 üzerinden 6’yı hak ediyor bu albüm.
5-D.D Dumbo – Utopia defeated
Bu sefer ütopyalar kazandı desek doğru olur. Blues’un etkili vokal ve etkilerini alternatif müziğin deneysel havası ile harmanlayan sanatçı tek başına olağanüstü bir iş başarmış. The Guardian’dan Rolling Stones’a birçok magazinin ilgisini çeken isim övgüyü kesinlikle hak ediyor. Yılın başarılı albümleri arasına adını yazdırırken 10 üzerinden 8 ile kendisini uğurluyoruz.
6-Empire of the Sun – Two vines
Nerede o Walking on a dream albümü diyenleri duyar gibiyim. Yalan söylemeyeceğim bende bazen diyorum lakin hiçbir zaman bir grubu daha önce yaptığı albümlerden yola çıkarak belli bir standart oluşturmuyorum. Belki de İndie tarihinin en iyileri arasına girebilecek kadar iyi bir albümden sonra albüm yapmanın stresini hiç birimiz bilmediğimiz için bizlerin tuzu kuru diyerekten başlıyorum Two vines’ı yazmaya. Albüm ortalama bir albüm. 2. şarkı High and low umut vadediyor ve hemen ardından gelen albümle aynı ismi taşıyan Two vines beklentileri karşılıyor. Ama albümün tamamı için aynısını söyleyemeyiz. Albüme 10 üzerinden 5 ile veda ediyoruz.
7-Jack Garratt – Phase
25 yaşında gencecik bu arkadaşımızın ilk albümü. Multi-instrumentalist ve sesini çok iyi kullanan sanatçı gelecek vadediyor. Ülkesi İngiltere için daha önce Eurovision’a katılıp ortalama bir başarı elde etmesi de cabası. Tarzlar arasında gidip gelen ve elektronik alt yapıları çaldığı başarılı enstrümanlarla birleştiren sanatçı ilk albüme göre oldukça başarılı melodiler sergiliyor bize. Breathe life, Worry, Far cry mutlaka dinlenmesi gereken şarkılar arasında. Albüm 10 üzerinden 6 alıyor.
8-James Vincent MCmorrow – We move
İrlandalı folk sanatçısının Hip-Hop imtihanı. Derin duygu sözleri ile gizemli melodiler üreten sanatçı Hip-Hop’a olan sevdasını bu albümde gizlemiyor. Drake ile çalışması zaten onun bu yola nasıl baş koyduğunu gösteriyor. Sonuç olarak ortaya tadından yenmeyen bir albüm çıkıyor. Rising water albümün yükselen şarkılarından. Get low da onu aratmayacak kadar iyi. Albüm 10 üzerinden 8’i hak ediyor.
9-Local Natives – Sunlit youth
Grubun devler ligine adlarını altın harflerle yazdırmalarına çeyrek kala imza niteliğinde bir albüm.”Fountain of Youth” dinlemelere doyulmayacak türden bir şarkı. Grubun efsane sahne performansına ülkemizde salonda da şahit olduktan sonra yılın başarılı albümlerinden biri olduğuna emin olarak 10 üzerinden 8 veriyoruz.
10-The Last Shadow Puppets – Everything you’ve come to expect
Miles Kane ve Alex Turner ikilisi yapmış olmuş. Tüm yaz birçok festivalde efsane sahne performansları ile kendilerinden bahsettiren grubu, albümden Aviation ve Bad Habits gibi teklilerle uzun süre ortalarda duyacağız gibi. Albüm 10 üzerinde 8 ile bizlere gülümsüyor.
11-Metronomy – Summer 08
Grubun 2 yıl aradan sonra 5. stüdyo albümü. Grubun vokali Joseph Mount tarafından tüm albüm tek başına kaydedildi. Grubun esas elektronik alt yapısı ile 80’ler disko havasını bizlere yaşatan grup tüm eleştirmenlerden geçer not aldı. Old Skool uzun süre dinleyeceğimiz türden bir şarkı. Albüm 10 üzerinden 8’i hak ediyor.
12-Miike Snow – iii
3.albümleri ile İsveç’te olsak da İndie arenasında bizde varız dermişçesine bir tavır sergiliyor grup. Birleşik devletleri yeniden keşfedercesine bir turla kendilerinden epey bahsettirdiler. İndierock ile pop arasında gidip gelen grup bu albümde İndiepop’a daha fazla değiniyor. Genghis Khan yılın en iyi şarkılarından biri. Albüm 10 üzerinden 7 alıyor.
13-Wild Beasts – Boy king
Lirik, endişeli ama bir o kadar tatmin edici. Albüm için en uygun kelimeler bunlar. Güzel perküsyonlar, derin hatlı gitarlar, eşit dağılmış baslar ile inanılmaz bir albüm çıkıyor ortaya. Bir solukta dinlenen cinsten bir albüm olmuş. Get my bang pas verip Celestial Creatures ile golü atıyor grup. 10 üzerinden 9’u çoktan kapıyor.
14-Roosevelt – Roosevelt
Hafiften RNB’ye bulaşmış Softrock etkileri ile başarılı bir Elektropop albümü. Dans pistine çağırır cinsten soundu ile kesinlikle dinlenilmesi gerekiyor. Akdeniz havasında hafif bir rüzgâr ile havuz kenarında kendini dinletecek bir albüm gibi. Albüm 10 üzerinden 7’yi hak ediyor.
15-Two Door Cinema Club – Gameshow
Uzun bir aradan sonra tam nerede bunlar demişken ortaya çıktılar bir anda. Güzel bir albüm ile geri döndüler fakat uzun aradan sonra yeterli gelmedi. Albümde birbirinden farklı şarkılar var. Are we ready ile başarılı bir indie hiti dinlerken, Je viens de la ile DaftPunkın ilk yıllarına yolculuk edermişçesine Pop-Funk dinliyoruz. Yer yer başarılı Synthler ile alternatif rock grubu olmayı ellerinden bırakmıyorlar. Albüm 10 üzerinden 6 alıyor.
7. SAYI