El ele tutuştuğumuz o günler… Gezi’yi unutma!

Elimden artık bir şey gelmese de hatırlatmak istediğim o güzel günler. Kelimelerin tıkandığı yerde, kendi adıma hep Gezi’yi anlatacağım.

Hazırlayan: ahmetonski

Gezi, benim hayatımda en ufak bir siyasi gösteriye katılmamış annemin nefes nefese yola sokağa çıktığı gündü, bırak onu, gündemdeki uyduruk bir olaya dahi yorum yapmaya korkan çocukluk arkadaşımın direniş, örgütlenme ve benzeri tabirlerle fotoğraflar paylaşmasıydı. Gezi, mahallemde yürümeye dahi mecali olmayan ama tenceresiyle tavasıyla balkondan destek veren Ermeni Komşularımdı. Gezi, “aman oğlum olaylara karışma” diyen ama geceleri gizli gizli ölen gençler için gözyaşı döken babamdı. Gezi, hiç tanımadığım insanların polis şiddetinden kurtulmam için bana kapı açıp sarılması, açsındır diyip yemek hazırlamasıydı. Gezi, sağıma soluma düşen gaz bombalarından kurtulayım derken dayak yiyip bayıldığım sonrasında benim için gözyaşı döken eski sevgilimin uyanınca beni öpmesi ve herkesin bizi alkışlamasıydı. Pangaltı’nda göz gözü görmüyorken “direne direne kazanacağız!” sloganıyla Gazi Mahallesi’nden  barikat yoldaşlarımdı Gezi. Gezi, Ali İsmail, Medeni, Berkin Elvan, Abdocan ve hiç görmediğim artık hayatta olmayan kardeşlerimdi. Gezi, “uyursam ihanet ederim” diyerek geceler boyu uykusuz kaldığım sabah işe gidip akşam polise kafa tutup, şarkılar söylediğimiz günlerdi. Gezi, otuz beş senelik hayatımda hayatımın en anlamlı, en güzel, en heyecan verici, umut dolu  acı kaybımdı.

Kabul edin ya da etmeyin Erdoğan bugün istese yarın Taksim’i dümdüz eder, ne AKM kalır ne Gezi Parkı. Ve kişisel tahminim muhtemelen böyle bir güç gösterisini de  ellerinini ovuşturarak beklediği Başkanlık Dönemi için saklıyor. Ve yılmış, sinik haldeki bizlerden kim çıkacak karşısına? Gezi’de el ele veren muhalefet ve bizler nerdeyiz?

En fazla ne olur Taksim yine gaza boyanır, yine birkaç Alevi çocuk öldürülür. Anneleri meydanlarda yuhalatılır, Kılıçdar’ın hiç mi suçu yoktu, biliyorsunuz Alevi diyip sözde hakaret edilir. Biz de ellerimizde akıllı telefonlarımız  twitter’da retweet yapılacak orantısız zeka sloganları ile mevtaların facebook sayfalarına bakıp kah güler kah ağlarız. Kalır. Tabiki daha bitmedi. Üstüne Akp oyları birkaç puan daha artar. Sözlüklerde ülkeden siktir olup gitmek başlıkları ve ümitsizliğimizle Survivor izlemeye devam ederiz.

Yine de Gezi başarısız oldu diye üzülmeyin. Artık tamamen Ortadoğu’ya dönüşmüş ülkede umutlar sönerken birkaç haftalığına da olsa parıldadı da öyle söndü diye mutlu olun. Çünkü inanın bana Türkiye gibi direniş kültürünün olmadığı, güce tapılan ve giderek dindarlaşan bir toplumda biz imkansızı denedik ve kısa süre de olsa umut ettik.

Bir direnişçi olarak kaybettiğimizi kabul ediyorum. Biz kaybettik. Siz kazandınız, sevinebilirsiniz.

Lakin mesele kazanmaktan daha çok insan olmaktı. Tarih bizi sevgiyle ve saygıyla anarken sizi hırsızlıklarınız, bitmek bilmeyen rant hırsınız ve cinayetlerinizle hatırlayacak.

İyi olmayanlar eninde sonunda mutlaka kaybedecektir… Belki biz görmeyeceğiz ama o gün geldiğinde sokaklarda çocuklarımız, arkadaşlarımız, akrabalarımız, o güzel iyi insanlar başardık diye el ele tutuşacak. Bu da size dert olsun. Ve son olarak:

Her yer Taksim Her yer direniş!

5. SAYI
HOMOJENOkumak İçin Tıklayın!
İndirmek İçin Tıklayın!