tunatuan yazdı: Adam olacak çocuklardık…

Barış Manço

Sevgili Barış abi,

Sene 1990, yaşım yedi. Kendi dünyamda yaşayan bir çocuk olarak ekrana gözlerimi dikmiş seni seyrediyorum, senden kilometrelerce uzaktayım, ama ekrandan sanki bana sesleniyorsun, gece yatmadan dişlerimi fırçalıyorum sayende ve en sevdiğim yemek de ıspanak. Uzun saçlarını, hızlı konuşmanı  inceliyorum ve o an yanlarında olsaydım dediğim yaşıtlarıma 10 puan 10 puan derken “keşke annem beni de onun yanına götürse” diye geçiriyorum. O yaşlarda henüz müziğinin derinliğini hissetmediğim yaşlar, ama benim için mahallenin abilerinden birisin. Anne babalarımız söylediğinde öflediğimiz şeyler sen söyleyince hep güzel geliyor kulağa. Sen bize hep en güzeli öğretmeye çalıştın yıllarca ve ben şu an bunları yazarken senden aldığım öğütler ve o zamanlardaki duygularım geçiyor gözümün önünden.

Programı izliyorum, bazı kardeşler konuşmuyor, sen sabırla anlatıyorsun. O ünlü ve tatsız “çocukla çocuk olma” lafını haksız çıkarırcasına çocukla çocuk olabiliyorsun, çünkü hayatın en sevimli, en sevgi dolu yanının bir çocuk sevgisinde olduğunu biliyorsun. Zaten o yüzden çocukların seni çok seviyor. Çocukla çocuk olmanın dünyayı kirlerden paslardan korumada en etkili yol olduğunu biliyorsun ve ancak sevgi ile büyütülen çocukların dünyayı kurtaracağını söylüyorsun. Sen birçoklarının aksine çocuklarının düşüncelerine önem veriyor, “sen çocuksun anlamazsın” demiyorsun. O saflığı dışarıya çıkarıyorsun, yüzleri güldürüyorsun, dünyada her şeye rağmen yaşanacak bir şeyler olduğunu hatırlatıyorsun ve biliyor musun milyonlarca anne babaya da örnek oluyorsun. Keşke herkes çocukla çocuk olabilseydi senin gibi. Belki o zaman dünyada gerçekten sevgi kazanırdı.

O yaşlarda anlamadığım ama bayılarak dinlediğim şarkılarının her birini aklım erip de derinlemesine dinleyince fark ettim ki, şarkılarının müzikal zenginliğinin yanı sıra, sözlerinde yine biz çocuklara güzel öğütler verdin. Şarkılarında da çocukları unutmadın, biz çocuklarını mutlu eden şarkılar da yaparken içimize hayvan sevgisini de aşıladın. Şarkılarında uzaktaki eşek kardeşe özlemle selamlar gönderdik, hayvanat bahçelerine gidip ayılarla dost olduk ya da bir küheylanın sırtında diyar diyar gezdik. Senin çocukların büyüdüğünde hayvan sevgisinden uzak kalmamışsa senin sayendedir.

Programlarda bıkmadan usanmadan verdiğin eşsiz öğütlerini, şarkılarında da aklımıza yazdın. Sebzeleri sevmeyi, hastalanınca ne yapmamız gerektiğini, büyüklerimize saygı göstermeyi, bilhassa dede ve ninelerimizi unutmamayı, teşekkür etmenin ne kadar güzel bir erdem olduğunu sayende öğrendik. Biliyo musun Barış Abi, en çok senin Nane Limon Kabuğu şarkındaki tarifi yapmak istedim yıllarca. Hala da isterim zaman zaman.

Keşke burda olsaydın ve biz bu dünyanın kiri pası içinde yuvarlanırken yine bize bilge öğütlerinle yol gösterseydin. Sensiz çocukların çok yalnız. Artık kimse bize iyi bir şey yaptığımızda “10 puan 10 puan 10 puan” demiyor. Artık kimse bize “sigara içmeyin, sabah kahvaltı edin, sebze meyve yeyin, hadi şimdi bir şarkı söyleyin” demiyor.

Sen gideli biz büyüdük, evler büyüdü, dünya bile büyüdü ama iyi mi oldu be Barış abi? Çok erken gittin ve dünyadan Barış’lar eksildi. Artık çocuklar evlerinden pek çıkmıyor, bazı çocukların ise çıkacakları bir evleri bile yok. Çocuklar ölüyor Barış abi… Acilen dünyaya gelmen ve “neler oluyor, rahat bırakın çocukları” demen gerek.

Bu mektupla sana biraz içimi dökmek istedim Barış abi, çünkü artık çocuklar sokaklarda oynayıp dizlerini kanatmadan, bir çiçeğe, bir yaprağa, bir ağaca dokunmadan, saklambaç, elim sende, yakar top oynamadan büyüyorlar. Senin yokluğunda sokak oyunları yerlerini sanal oyunlara bıraktı. Çocuklar artık bir yeşil yaprağı sanal çiftliklerde görüyor, kedileri videolardan tanıyor, her an sevgi sevgi sevgi diyen Barış abileri olmadığı için sevgi nedir bilmeden büyüyorlar. O çocuklara üzülüyorum çünkü o çocukların bir Barış abisi yok.

Bu mektubu yazarken biliyorum ki, sen bizimle hala iletişim halindesin ve ne zaman bir öğüde ihtiyacımız olsa kulağımıza fısıldıyorsun. Biz buralarda büyüdük ama hala senin adam olmaya çalışan, büyümeyen çocuklarınız… Öyle de kalalım… Nice yaşlarımız olsun.

4. SAYI
HOMOJENOkumak İçin Tıklayın!İndirmek İçin Tıklayın!