Çizgi roman sektörü, Marvel ve DC Comics ile pastanın tümüne yakınını elinde bulundururken diğer şirketler ise sadece kırıntılarıyla serüvenlerini devam ettirmeye çalışıyor. Bu iki şirket ortaya çıkardıkları karakter ve hikayelerle geçmişten bugüne devamlılığını sağlarken geleceklerini de garanti altına almış durumdalar.
DC Comics, ne kadar Batman, Superman, Flash, Wonder Woman, Aquaman, Green Lantern, Cyborg, Martian Manhunter, Joker, Green Arrow, Supergirl gibi demirbaş karakterler ve onların birleşmesiyle oluşan Justice League ile tanınsa da bugünkü popülerliğini yan karakterlere de borçlular. Bu yazıda da bazı yan karakterlerin analizleri ve ortaya çıkışlarını ele alacağız.
Hazırlayan: Mr Nobody
1- DEATHSTROKE
DC Comics ve Marvel yıllardan beri çizgi roman rekabetinde birbirlerinin ezeli düşmanlarıdır. Her ikisinin de birbirinden üstün olduğu birkaç nokta olmakla birlikte, benim şahsi fikrim DC Comics’in her zaman bir adım önde olduğudur. DC Comics’in üstün olduğu en önemli kulvarlardan birisi ise başarılı kötü karakter çıkartma konusudur.
DC Comics’in ortaya çıkardığı kötü karakterler içinde en çok ilgimi çeken ise Deathstroke. 1980 yılında Marv Wolfman ve George Perez tarafından ortaya çıkan karakterin gerçek ismi Slade Wilson’dur. Daha genç yaşlarında kimlikte sahtecilik yaparak orduya katılır. Burada gösterdiği üstün performans sayesinde, ordunun özel eğitim programına katılır. Üzerinde yapılan deneyler sonucu Slade’in hareket, düşünme, çeviklik, algılama, hissetme ve hızı normal insanlardan 10 kat daha güçlenir. Hatta yeterince konsantre olursa vücudundaki yaraları iyileştirme yeteneğine sahip olur. Ordudan uzaklaştırıldıktan sonra paralı asker olarak hayatına devam etmeye çalışır.
Deathstroke o kadar güçlüdür ki Zantana, Wally West, Green Arrow ve Cyborg’a karşı savaşmış, Teen Titans’a karşı tek başına ayakta kalması onu fenomen haline getirmiştir. The new 52 ile başlayan serilerinde zevkli hikayeler ortaya çıkması ve yeni solo Batman filminin de kötü karakteri olacak olması onu daha geniş kitlelere hitap etmesini sağlayacaktır.
Son olarak son zamanlarda büyük bir gelişme sağlayan Deadpool’un da esin kaynağı olduğunu unutmamak gerek.
2- SHAZAM
DC comics ve Marvel arasında yıllaraca savaşa neden olan bu süper güçlü karakter, ilk olarak Captain Marvel adı altında yayınlanmaya başlıyor. Karakter Superman’e benzerliğinden dolayı DC Comics açtığı davayı kazanıp Captain Marvel ve ona bağlı tüm yan karakterleri himayesine bağlıyor. New 52 ile birlikte karakter Shazam ismini benimseyip yeni serüvenlere karşımıza çıkıyor.
Karakterin orijinal hikayesi ise Billy Batson adlı yetimhanede büyüyen çocuğun, büyücü Shazam ile karşılaşması ve büyücü Shazam’ın güçlerini iyiliğe karşı kullanacağını düşündüğü Billy’e devretmesi. Güçleri ise her zaman tekerleme olarak kullandığım; Solomon’un bilgeliği, Atlas’ın dayanıklılığı, Zeus’un gücü, Aşil’in cesareti, Mercury’nin hızı olarak tanımlanıyor ve baş harflerini okuyunca da isminin nereden geldiğini de anlaşılıyor. Karakter eğlenceli olması, Shazam diye bağırdığında ortaya çıkan şimşekler ve Billy Batson’un birden bire değişerek Superman ile kapışacak derecede güçlü bir karaktere dönüşmesi nedeniyle oldukça ilgi çekici.
DC Comics 5 yıllık kalkınma planı dahilinde 2019 yılında gösterime girmesi planlanan Filmin hakkında bildiğimiz tek konu ise Dwayne Johnson’un filmin kötü karakteri olan Black Adam’ı canlandıracak olması.
3- LOBO
DC Comics’in her zaman bir karanlık tarafı olduğu herkesçe bilinen bir gerçek. Ama biraz daha dikkatli bakınca aslında komik hatta ultra komik karakterler de mevcut. İşte bunlar arasında sıyrılan karakterlerden birisi de Lobo.
Lobo; Death Metal dinleyen, ağzında purosu, içkiye düşkün, elektrogitar çalan, Chopper tarzı uzay aracı, makyajı ve kırmızı gözleri ile diğer anti-kahramanlardan ayırmaktadır. Dış görünüş olarak direk ilgi çeken bir karakter olmasına rağmen özellikle kişiliği ve hikayeleri de aynı bir hava katmaktadır kendisine. Lobo, kendisini evrenin en iyi kelle avcısı olarak tanımlar. Ve aldığı bütün işleri eksiksiz yerine getirmeye çalışır. Görevleri sırasında her yeri patlatıp gördüğü herkesi pataklaması karakterinin ayrılmaz parçasıdır.
Ayrıca Czarnia gezegeninden gelen bir uzaylı ve ırkında hayatta kalan tek kişi. Bunu sağlamak için kendi ırkından herkesi öldürmüştür. Ölümsüz olmasına rağmen bir serisinde ölmüş, cehennemdeki işkenceleri hafif bulmuştur. Cenneti ise sıkıcı bulup ortalığı patlattıktan sonra tekrar canlandırılıp dünyaya geri döndürülmüştür. Bu bile karakterin ne kadar çılgın olduğunun bir göstergesi.
Lobo’nun en sevdiğim kısmı ise her yıl geleneksel olarak düzenlediği Superman’i pataklama günleridir. Her ne kadar Superman’den her zaman dayak yese de bu geleneğinden asla vazgeçmez. Lobo, New 52 sonrası gelen dış görünüş değişimi nedeniyle takip etmeyi tamamiyle bıraktım. Bir karakter ancak bu kadar kötü değiştirilebilirdi. Eskiye dönmesini ne kadar istesek de bunun yapılmayacağı da önceki aylarda açıklanmıştı.
Lobo’nun eski haliyle sinemalarda gösterime gireceği dedikoduları dönüp dolaşıyor. Bu söylenti bile beni heyecanlandırmaya yetti. Eğer gerçekten böyle bir proje gerçekleştirilirse Deadpool etkisi yaratacağından eminim.
4- JOHN CONSTANTINE
İlk olarak 1985 yılında Alan Moore tarafından Swamp Thing çizgi romanının yan karakteri olarak karşımıza çıkan John, çok fazla rağbet görmesiyle birlikte ileri ki zamanlarda Hellblazer çizgi roman serisinin ana karakteri olarak yoluna devam etmeye başlar.
Liverpool’da doğan John, doğum sırasında annesinin ölmesi hayatında büyük izler bırakır. Annesinin ölümü nedeniyle de babası her zaman onu suçlamıştır. Babasıyla arasındaki sorunlar hikayelerinde her zaman baba figürüyle ya da onu çağrıştıranlarla sorun yaşamasına yol açmıştır. Büyücülük eğitimi aldığı sırada DC Comics içinde önemli bir yere sahip Zatanna ile tanışır. Arasında duygusal bir yakınlık ortaya çıkar. İkisi de Justice League Dark üyelerinden birisidir.
Benim için çizgi romanların Johnny Depp’dir. Özgüvenli, alaycı, hazır cevap, yetenekli ve kendini insanlara sevdiren karakteri ile çok çabuk ısınır, seversiniz. Özellikle de ağzından hiç düşürmediği sigarası ve trençkotu onun vazgeçilmez aksesuarıdır. En önemli sorunu ise arkadaşlık kurması çünkü arkadaşı olduğu ya da tanıdığı insanlar genellikle ölmektedir.
Güçleri konusuna gelirsek, herhangi bir insanüstü gücü yoktur. Genellikle zekası ve bilgece kararlarıyla düşmanını alt eder. Tabii büyücülüğünü de unutmamak gerek. Eğer karaktere başlamak isterseniz 2007 yılında Keanu Reevers’ın muhteşem Constantine yorumu filmle başlayabilirsiniz. Bu sayede karakterin genel yapısını anlar, belli bir fikir sahibi olursunuz.
5-HARLEY QUİNN
Mükemmel bir çift, imkansız ama birden bire oluşan tanışma hikayesi, inanılmaz derecede sıkıcı diyaloglar, küçücük bir sorun nedeniyle hüzünlü bir ayrılma sahnesi ve büyük romantik tekrar kavuşma. İşte bunlar günümüz aşk hikayelerinin hammaddesini oluşturan durumlar. Ne kadar çizgi romanları farklı görsek de ne yazık ki çoğu hikayelerin başlangıç sahnesini yukarda saydığım çizelgeden oluşuyor. Bunun dışında Farklı hatta daha psikopat aşk durumları insanları ise her zaman cezp etmiştir. Bu konuda bize yardımcı olan karakter ise Harley Quinn.
Gerçek adı Harleen Frances Quinzel’dir. Diğer çizgi roman karakterlerine göre fazlaca genç bir karakter. 1993 yılında Batman: The Animated Series ile izleyici karşısına çıktığında büyük bir ilgi görmesiyle Paul Dini ve Bruce Timm tarafından Batman çizgi romanlarına dahil edilmeye başlandı. Karakter Harley Quinn olmadan önce Gotham tımarhanesi Arkham Asylum’da stajer bir psikiyatristti. Buraya kadar her şey doğal devam ederken Arkham’da hastaları analiz etmesi ve o sırada Joker ile tanışması, hayatını tümüyle değişmesine neden olmuştur. Joker’e o kadar aşık olmuştur ki yaptığı bütün hakaretler ve işkenceleri görmezden gelmiş joker’e büyük bir bağlılık göstermiştir. Şu sıralar vizyonda olan ve yakında DVD’si çıkacak Suicide Squad filminde Joker ve Harley gereksiz bir romantiklikle anlatılmaya çalışılması insanı şaşırtmasın çizgi romanlarda daha kompleksli ve gerçekçidir. Sonunda kendi çizgi romanına kavuşan Harley pek de şaşırılmayacak bir durumda DC ve Marvel’in önemli karakterlerini geçerek büyük bir satış oranına ulaşmıştır.
Güçleri konusu ise Poison Ivy’in serumu ile güçlerinin ve dayanıklılığının artması zaten karakteri çekici kılan; tavırları, replikleri ve çocuksu ama acımasız ruh halidir. Suicide Squad filminde Margot Robbie, Harley karakteri yorumuyla büyük bir hayran kitlesine ulaşmıştır. filmin aldığı kötü yorumlara rağmen elde ettiği en önemli kazanç ise Harley Quinn popülaritesi. Gelecek senelerde solo ya da Catwoman, Poison Ivy ve Zantanna karakterleri ile film çekileceği düşünülüyor. Yani bu da demek ki daha çok Harley Quinn izleyeceğiz.
6. SAYI
