Çevremizde bulunan insanları ne kadar iyi tanıyoruz?
Her gün günaydınlaştığımız insanların yüzündeki gülümseme ne kadar gerçek?
Neden gerçek bizi tanıtmaktan korkarız?
Bu soruların cevabı bu filmde! Kimberly Peirce, Hillary Swank, Chloë Sevigny veriyor bize cevapları. Film konusuna gelirsek:
Teena Brandon bir kız olarak dünyaya gelmiştir. Ama küçüklüğünden itibaren yaşadığı ikilem onun asıl kimliğini bulmasına yardım etmiştir. Teena Brandon artık Brandon Teena olmuş ve istediği hayatı istediği cinsiyetle yaşamaya başlamıştır. Ama her güzel şey gibi bunun da ömrü çok uzun olmamıştır. Sonunda ortaya çıkan her şey hem Brandon için hem âşık olduğu kız Lana için hem de çevresinde bulunan diğer insanlar için geri dönemez bir hâl almıştır.
Filmde, 1993 yılında Lincoln Nebraska’da yaşanan gerçek bir olay anlatıldığı için ayrı bir etkileyicilik ve hüzün bizi bekliyor. Filmin ilk dakikalarında sıkılıp hatta çoğu zaman filmi kapatmayı düşündüysem bile 45. dakikadan sonra filmin akışına kaptırdım kendimi.
İster istemez kendimizi Brandon’ın yerine koyuyor, ”Aman Allah’ım, ya ben yaşasaydım!” deyip parmağımızla masamıza iki kere tak tak şeklinde vuruyoruz. Bir yerlerde buna benzer bir sürü olay dönüyor ve biz her seferinde buna sessiz kalıyoruz. Yine cinsel kimliğinden dolayı 21 yaşında öldürülen Matthew Shepard’ı buradan sevgiyle anıyorum.
Hilary Swank’in oyunculuğunu anlatmaya kelimeler yetmez. Bütün dünya benimle aynı görüşte olmalı ki bu film ona hem Oscar hem Golden Globe hem de sayısız ödül kazandırmıştır. Ayrıca önemli sinema dergisi Premiere, Hilary Swank’in oyunculuğunu en iyi 100 oyunculuktan 83. seçmiştir.
2013 yapımı Stephen King’in ölümsüz romanından uyarlanan Carrie filminin yönetmenliğinden de bildiğimiz Kimberly Peirce’nin ilk uzun metraj film deneyimidir aynı zamanda. Teknik yönden birkaç ufak hata olsa da filmin ve senaryonun yanında nazardır deyip geçilebilir.
Bu arada söylemeden geçemeyeceğim. Hilary Swank ne güzel erkek olmuş yahu! Bir insan hem kadınken bu kadar güzel hem de erkekken bu kadar yakışıklı nasıl olabilir? Allah’ım beni neden görmedin sen?
Filmde en etkilendiğim sahne şüphesiz banyodan çıktığında etrafa attığı ürkek bakıştı. Öylesine masum ve korku dolu bir bakıştı ki gözlerimin çeşmesi anında akmaya başladı. Tebrikler Hilary Swank!
Diğer oyuncuları pek inandırıcı bulduğum söylenemez. Bu kadar etkileyici bir film için daha başka isimler seçilebilirdi. Yine de bu bile filme ve tabi ki Hilary Swank’in oyunculuğuna gölge düşüremez. Filme puan vermem gerekirse 7/10 film için ideal bir puan.
Son olarak filmin en çarpıcı repliği Brandon’ın Lana’nın omzunda ağlarken söylediği replikti :
– Çok garip. Sonunda her şey doğru gibiydi…
Hazırlayan: thebigchoice
1. Sayı
