Aydınlanma sineması ve Uçurtmayı Vurmasınlar

Tunç Başaran’ın, 90lar Türkiye sinemasında; ortalığın sanat filmlerinden geçilmediği dönemde, 1989 yılında yaptığı dram-siyasi filmi. Ayrıca 80ler Türkiye’sinde tonla çekilen siyasi-dönem filmlerinin de en çok yankı bulan son örneğidir.

Hazırlayan: futurelavirs

Tarkan(1969), Şehvet(1972) ve Piano Piano Bacaksız(1991) gibi birbirine hiç benzemeyen filmler çeken yönetmenin de en iyi filmi kanımca. Yeşilçam geleneği olarak 60 ve 70lerde köy temalı dram filmi ya da duygusal film çeken yönetmen; 70lerin ortalarından itibaren erotik film çekmeye yönelmiş; sebep elbette sinemanın yaşadığı darboğazdır. 80lerin sonundan itibaren kendine gelen yönetmen artık konusu ve mesajı olan sağlam filmler yönetmeye başlayan bir isim olmuştur.

Uçurtmayı vurmasınlar, küçük bir çocuğun gözünden hapishane yaşantısını, devleti ve insani ilişkileri irdeler. Annesi uyuşturucu suçundan tutuklanınca hapishane hayatı başlayan Barış, burada arkadaş olarak kendisine yaşça çok büyük olan İnci’yi edinir. Anne rolünde Füsun Demirel, siyasi suçlu rolünde ise İnci karakteri ile Nur Sürer karşımıza çıkar. Oğluna yer yer kötü davranan ve onla hiç ilgilenmeyen anne, çocuğu yalnızlığa sürükler. Barış da aradığı huzuru İnci’nin arkadaşlığında bulur. Film bu arkadaşlık hikayesi yanında devlet algısı ve kodes yaşantısının gerçekleri anlamında da güçlü göndermeler yapar. Her anlamda da içi dolu bir filmdir. Salt siyasi dillendirmeleri olmadığı için 80lerde yapılan siyasi filmlerden hemen ayrılır.

Film, 62. Oscar Ödülleri’nde yabancı dilde en iyi film dalında oscar aday adayı olarak seçilmiş, ancak siyasi engellemeler ve lobi sonucu aday olması engellenmiştir. Bu konuda basında filmin oyuncularından Nur Sürer’in sert demeçleri yer almıştır. Kaderin bir cilvesi olarak yine Nur Sürer’in oynadığı Umuda Yolculuk(1990) bir sene sonra Oscar Ödülleri’ne katılmış bu kez bir Türk filmi yabancı dilde en iyi film ödülünü almıştır. Ancak film ortak yapım ve oyuncularının çoğu tük olduğu halde üstelik konu Maraşlı Alevi bir ailenin hayatı olduğu halde; ödül Türkiye’ye değil İsviçre’ye verilmiştir. Oscar tarihinde Türkiye’den çıkma en güçlü filmdir. Nur Sürer’in bu filmde de Türkiye’nin hakkının yenmesi üzerine sert demeçleri sürmüştür. Bunda Nur Sürer’in siyasi görüşleri ve eşinin uzun süre cezaevinde kalıp ölmesi etkili olmuş, oyuncu hiçbir düşüncesini esirgemeden dile getirmiştir.

Uçurtmayı vurmasınlar yayınlandığı yılda en beğenilen film olmuş; 26. Altın Portakal Film Festivalinden en iyi film dahil 4 ödülle dönmüş, sadece en iyi yönetmen ödülünü yalnız yaşama zorlanan ve sonunda hayatını kaybeden yaşlı bir kadının hikayesinin anlatıldığı Hanım filminin yönetmeni Halit Refiğ’e kaptırmıştır.

Filmin bir çocuk üzerinden hayatı sorgularken dönemin hayat şartlarını sosyal, ekonomik, siyasi dokundurmalarla çok iyi anlatması da bu filmi diğer bıçak sırtı siyasi Türk filmlerinden ayırmıştır. Bu tür siyasi filmlerde iyiler çok iyi kötüler çok kötü iken; Uçurtmayı Vurmasınlar seyirciye boşluk doldurma ve yorum yapma hakkı tanımaktadır.

Uçurtmayı vurmasınlar, aydınlanma dönemi Türk filmlerinden biridir. Sinemada izleri çok uzun soluklu olmuş; kendinden sonra pek çok filmi etkilemiştir. Diğer aydınlanma dönemi filmleri; Karartma Geceleri, Benim Sinemalarım ve Gece Melek ve Bizim Çocuklar’dır. Karartma geceleri(1990) başrollerinden Tarık Akan’ın oynadığı bir Yusuf Kurçenli filmidir. Venedik ve İspanya’dan da ödülle dönmüştür. Bir roman uyarlaması olup hapishane hayatını anlatır. Benim Sinemalarım(1990) yazar Füruzan ile ressam Gülsün Karamustafa’nın deneysel filmidir. Bu anlamda sanat filmlerinde bir dönüm noktasıdır. Başrolde Hülya Avşar’ı gördüğümüz filmde kenar mahallede yaşayan mutsuz ve yoksul bir kızın mutlu olmak için kendini sinemalara adaması konu edilir. Filmde fantastik öğeler de vardır. Türkiye, İran ve Japonya’da ödül almıştır.

Gece Melek ve Bizim Çocuklar (1993), LGBTİ hayatının gerçek anlamda ele alındığı Atıf Yılmaz filmidir. Dış basında ve dünya sinemasında eşcinsel Türk Kült’ü olarak bilinir. Film için pek çok ünlü isim bir araya gelmiş, kendilerine biçilen rolü sorgulamadan oynamışlardır. Filmde bugün de kullanılan eşcinsel jargonu yer alır ve pek çok sahnede oyuncu olarak travesti ve geyler yer almıştır. Başyapıttır.

 

4. SAYI
HOMOJENOkumak İçin Tıklayın!İndirmek İçin Tıklayın!