Beyazperde’de Giallo akımı

The Bird with the Crystal Plumage

Terim olarak bünyesinde; korku, fantastik, gizem ve pornografi barındıran slasher korku filmlerini tanımlayan İtalyan kökenli kelime.

Hazırlayan: futurelavirs

Hollywood ve hatta Türk sineması tarafında sık sık çalınarak taklit edilen bu tür; bilhassa İtalya’da Gore türünde beğeni toplamış; İtalyan ve İspanyol sinemasında 60’larda ivme kazanıp 70’lerde zirve yapmıştır.

Yönetmenin kişisel tutkularının eseri olan Giallo türü bu anlamda konvansiyonel korku kalıplarını yıkmış; Psychedelic rock’tan soft pornoya kadar kullanılan öğelere kadar konudan ziyade görsellik temasıyla ön plan çıkmıştır. Hollywood’da 80lerde yaygınlaşan çöp sinema ve “b horror movie”ye de kaynaklık eden Giallo ekolü; enteresan şekilde Amerika tarafından ciddiye alınmamış, ancak Amerikan sineması ciddiye almadığı bu filmleri nedense birebir örnekleri ile kopyalayıp kendi sinemasına aktarmıştır. Bu ikiyüzlülüğe rağmen İtalya’dan çıkan pek çok korku filmi kült film olarak kabul edilmiştir.

The Murder Clinic (1966)

Lionelle Del Felice’nin İtalyan-Fransız ortak yapımı korku filmidir, ancak filmi kimin yönettiği hala tartışmalıdır. Bu denli eski bir filmin gotik korku film türünü beslemesi ve 70’lerde yaygınlaşacak olan Giallo türüne de kaynaklık etmesi ile nam salmıştır.

Cinayetlerin işlendiği gizemli bir hastane üzerinden giden filmin konusu; Hollywood tarafından defalarca çalınarak kendi senaryolarıymış gibi gösterilmiştir.

The Bird with the Crystal Plumage (1970)

Giallo ve Gore’nin İtalya’dan 1 numaralı temsilcisi olan Dario Argento’nun acemilik dönemi ürünü olan Giallo denemesi. Amerikalı sinema eleştirmenleri tarafından filmin orjinal olmadığı bir amerikan film uyarlaması olduğu iddia edilerek filmin başarısı gölgelenmeye çalışılmıştır.

Gizemli bir katilin kadınları hedef alarak işlediği cinayetler üzerinden giden film, yönetmenin tipik sinema argümanları olan fetiş cinayet oyuncakları, gece ve sinema tekniği, sanatsal erotizm ve kanlı ölüm sahneleri ile dikkat çeker.

Five Dolls for an August Moon (1970)

İtalyan korku ustası Mario Bava’nın slasher korku filmidir. Eğlenmek için uzak bir adayı seçen bir grup insanın birer birer öldürülmesini konu alan gizemli ve oldukça sürükleyici bir filmdir. Toplu tatil teması bu filmden sonra 80’lerde Amerika tarafından en çok senaryolara konulan konu olmuştur.

70’lerin slasher filmlerine sık sık konu olan erotik unsurları da bünyesinde barındıran bir İtalyan kültüdür.

Suspiria (1977)

Gore ve Giallo türünün zirvesi sayılan Dario Argento filmi. Dönemin kısıtlı sinema koşullarına rağmen başarılı ölüm sahneleri ve kusursuz müzikleri ile dikkat çeker. Konu odaklı olması yanında görsel odaklı olmasıyla da önemli bir filmdir. Yönetmenin de haliyle en iyi filmidir.

Bir bale okulunda geçen ve gizemli şekilde balerin kızların ölmeye başlamasıyla başlayan film; finalde oldukça tatmin edici bir kopma yaşatır. Erotizm unsurlarının neredeyse hiç olmadığı filmde final anlamında da tıkanıklık yoktur.

Film başarılı bir İtalyan Slasher’ı olması yanında evrensel bir korku kültüdür.

Stage Fright / Deliria (1987)

Bütünsel anlamda 80’lerde yapılmış en iyi İtalyan slasher film.

İtalyan film; Michele Soavi’nin tutkularının ürünü olan film; bir müzikalde geçmekte ve burada yaşanan seri cinayetleri konu almaktadır. Filmde kullanılan baykuş maskesi sinema tarihinin en iyi korku filmi maskelerinden biri olarak da kabul edilmiştir.

Dario Argento ile sık sık çalışma fırsatı bulan yönetmenin ilk uzun metrajlı filmidir.

3. SAYI
HOMOJENOkumak İçin Tıklayın!
İndirmek İçin Tıklayın!

1 Trackbacks & Pingbacks

  1. 3. SAYI – HOMOJEN

Comments are closed.