Nilüfer – Kendi Cennetim

2015 yılı hayatımın ışığı olan pek çok ismin yeni albümleriyle evime, arşivime girdiği bir yıl oldu. Göksel, Nükhet Duru ve Zuhal Olcay’dan sonra Nilüfer de 2015 yılında yepyeni şarkılarıyla arşivime girdi ve girmekle çok iyi etti. Bu yazıda Nilüfer’in yıllar sonra keyifle dinlediğim albümü “Kendi Cennetim”den bahsedeceğim. Benim için 2015 yılının en iyi üç albümünden biri olan “Kendi Cennetim” mayıs ayında raflara çıktı ve şahsen sevdiğim en son Nilüfer albümü “Karar Verdim”den sonra -düet albümler hariç- Nilüfer’in bence en “Nilüfer” albümü oldu.

tunatuan

Albüm geçen mayıs ayında DMC’den “Haziran Vakti” adlı Sezen Aksu şarkısıyla çıktı. Kapakta ilkbahar sonu, yaz başı cıvıltısına uygun şekilde beyaz-pembe tonlarda fon önünde çiçekler açan bir Nilüfer görüyoruz. Nilüfer’in uzun süredir sıfır şarkılar söylemediği yıllardan sonra, yeniden çiçek açmayı ve yepyeni şarkılarla bizlerle buluşmayı ifade edercesine gülümseyen ve insanın içini açan bir renk kombinasyonu var. Aynı zamanda gözlerinde bir maskeli balo maskesi gibi bir desenle sizi kimi eğlenceli, kimi duygusal bir seyahate çıkaracağını söylüyor daha kapakta. İç kapakta da bu temaya uygun bir şekilde yazın -ya da haziranın-tüm cıvıltısını, coşkusunu ve hazırlığını anlatırcasına gülen ve eskiye el sallayan bir Nilüfer görüyoruz. Adeta zamanı donduran bir dinçlik ve güzellikle bakıyor. Tüm kara bulutlardan, kötü günlerden, hastalıklardan, kayıplardan sonra yepyeni yenilenmiş bir Nilüfer var karşımızda. Bu açıdan çok anlamlı bir teması var albüm kartonetinin.

Albüm müzikal açıdan da bir hazine gibi. Bir kere müziğin kare asları Sezen Aksu, Nazan Öncel ve Şehrazat’ın güçlerini birleştirdiği bir albüm ki bu isimler en son yanılmıyorsam Emel’in Çok Özel albümünde bir araya gelmişti. Düzenlemelerde Mustafa Ceceli, Febyo Taşel, İskender Paydaş’ın adlarını görmek bile albümün müzikalitesi hakkında fikir veriyor. Müzik sektörünün kalburüstü isimleri ve ağır topları adeta Nilüfer’i ihya etmek için bir araya gelmiş gibi. Albümde Nilüfer denince akla ilk gelen isimlerden Adnan Ergil’in adını görmek beni ayrıca mutlu etti. Albümün en güzel yeri, Nilüfer gibi dev bir ismin albümüne şarkılarını web sitesinde duyurarak, yüzlerce şarkı arasında seçerek koyduğu iki amatör şarkı yazarının (Hakan Sancak-Medar Neşet Kırşehirli) şarkısını seslendirmesi oldu ki o iki şarkı albümdeki birkaç şarkıdan daha çok içime dokundu mesela. Nilüfer’in amatör söz ve şarkı yazarlarına verdiği bu destek ayrıca alkışlanası. Albümde söz yazarları arasında yazılarıyla tanıdığımız ancak müzik yanını da bu sene keşfettiğimiz Onur Baştürk, Gövher Hasanzade, Ayşe Birgül Yılmaz isimlerini de görüyoruz. Nilüfer ve Şebnem Algan ortaklığında yazılmış şarkılar da beni heyecanlandırdı.

Albümdeki şarkılar arasında tutarlılık var aslında. Ayrılık şarkıları ayrılığın ardından toparlanamayan, yıkılan kadını, hareketli şarkılar gururlu, boş vermiş, umutlu, pozitif kadınları temsil ediyor. Nilüfer’in şahsi olarak en sevmediğim albümü Hayal’den sonra bu albüm ilaç gibi geldi. Nilüfer sıfır şarkılara ara verdiği yıllardan sonra 2015 yılının en dinlemekten keyif aldığım albümüyle 2015 yılında arşivlik bir albüm hediye etmiş.

Bu ülkede Nilüfer pamuklara sarılası, el üstünde tutulası, kıymetini bilinesi ilk üç sanatçıdan biri. Bu albümle Nilüfer eşsiz yorumuyla yine kalpleri sarıyor. Benim 2015 yılının en sevdiğim ve beğenerek dinlediğim ilk 3 albümden biri oldu. Şimdi gözlerim kulaklarım konserler ve kliplerde.

2. SAYI
HOMOJEN
Okumak İçin Tıklayın!
İndirmek İçin Tıklayın!