Son dönemde gerek seks gerekse cinsellik anlamında akıl almaz fetvalar veren kurumun en son öz baba-öz kız arasındaki şehvet yakınlaşması fetvasından sonra ne olup bittiğine dair bir araştırma yapmak istedik. Tabi durum biraz iğne ile kuyu kazmak oldu ama ortaya çıkan fetvalar bütünü hayli düşündürücü cinsten.
Müzik ve seks ilişkisi:
Her konuda fikir yürüten Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda da suskun kalmak istememiş. “Müziğin dindeki yeri nedir? Hangi müzik çeşidi helaldir?” sorusuna şu yanıt veren Diyanet, “Cinsel arzuyu körüklememek şartıyla” müziğe cevaz veriyor. Cinsi yönden uyaran şarkılar özetle haram.
“müzik fetvası” şöyle:
“Kuran ve sünnette, müzikle meşgul olmanın, müzik dinlemenin mutlak anlamda günah olduğunu gösteren deliller bulunmamaktadır. Bu itibarla, dinimizin temel inanç, amel ve ahlak ilkelerine aykırı olmayan, haramların işlenmesine sebep olmayan müzik türlerini dinlemekte dinen bir sakınca yoktur. Ancak cinsel arzuları tahrik eden ifade ve tasvirleri içeren, haramları güzel gösteren müzikleri yapmak ve dinlemek ise günahtır.”
Anal ve oral seksin haram olması:
Malum özellikle heteroseksüel bireyler arasında anal seksin kralını yapan ama bunu inkar ederek “anal seks şeytan işi ibne işidir” diyen ikiyüzlü bir toplumuz. Ve fakat işler aslında hiç de öyle değil. Diyanete gelen on binlerce mail üzerine bu konuya da değinilmiş.
Fetva Kurulu;
“Oral seks” konusunda bir vatandaşın sorusuna göz önünde bulundurarak, oral seksin insan fıtratına aykırı olduğunu, cinselliğin yolunun belirlenmiş olduğunu, bu yüzden de caiz olmadığını açıkladı.
Fetvada “Oral seks, fıtrata uygun olmadığından hareketle caiz değil. Cinsel tatmin yolu bellidir. Oral seks konusunda açık hüküm bulunmamakla birlikte, cinsel organlar necaset mahalli olduğundan, bu tür işlerden kaçınılmalıdır” denildi.
Buna rağmen İlahiyatçı-yazar Ali Rıza Demircan, dini kaynaklarda bunu yasaklayan bir hükmün olmadığını ve dini bir sakınca olmadığını belirtiyor. Prof. Dr. Saim Yeprem ise kesinlikle caiz bulmayarak “Din İşleri Kurulu’nun cevabı doğrudur” demiştir.. Prof. Dr. Zekeriya Beyaz ise “Oral, anal seks ve benzeri şeyler son yıllarda bize batıdan yansıyan sapkınlıklardır” şeklinde politik bir cevap vermiş her zaman ki gibi. Porno arşivi ile tanınan Beyaz’ın “Son yıllarda bu soruların artmasının temelinde porno filmler, CD’ler ve uydu yayınları etkili olmuştur. Temelinde bu vardır. Cinsel organ öyle veya böyle necasetin yani pisliğin çıkış yoludur. Bunun bir başka insanın ağıza alınması, asla doğru olamaz. Sağlık yönünden de hijyenik açıdan da zararlıdır.” şeklinde yaran açıklama yapması ayrıca komik tabi.
Babanın öz kızına şehvet duyması haram değil:
Diyanet işlerine gelen tonla anal seks ve oral seks sorularının yanında en çok sorulan sorulardan biri de ensest ilişki imiş. Günde onlarca ensest sorusu alan diyanet hattı bunu da geçen günlerde açıklamış ve ortaya trajik bir sonuç çıkmış idi.
Fetva hattına gönderilen metinde,
“Bir babanın öz kızına duyduğu şehvet, karısıyla olan nikâhını düşürür mü?” diye soruldu. Diyanetin Fetva birimi, soruyu dini açıdan yanıtlamayı uygun buldu.
Soru, İslam kaynaklarının farklı görüşlerine göre yanıtlanırken, “Babanın şehvetle kızını öpmesi ya da şehvetle ona sarılmasının nikâha bir etkisi yoktur” ve “Babanın kızını kalın elbiselerden tutarak ya da vücuduna bakıp düşünerek, şehvet duyması, bu tür bir haramlık oluşturmaz. Ayrıca kızın, 9 yaşından büyük olması gerekir” gibi ifadeler kullanıldı.
Tam cevap metni:
Cevap: “Babanın kendi öz kızını öperken şehvet duyması durumunda nikâhın ne olacağı konusunda görüş ayrılığı vardır. Bazı mezheplere göre, babanın şehvetle kızını öpmesi ya da şehvetle ona sarılmasının nikâha bir etkisi yoktur (bkz. İbn Rüşd, Bidayetü’l-Mücdehid, Mısır 1975, II, 33; İbn Kudame, el-Muğni, VII, 486; İbn Cüzey, el- Kavaninü’l Fıkhiyye, 138). Hanefilere göre ise; babanın, kızını şehvetle öpmesi, kızına şehvetle sarılması durumunda kızın annesi bu babaya haram olur. Ancak bu tür sonuç doğuracak tutmanın, teni tenine değerek olması ya da altının sıcaklığını iletecek kadar ince bir örtüden olması gerekir. Kalın elbiselerden tutarak ya da vücuduna bakıp düşünerek, şehvet duymak, bu tür bir haramlık oluşturmaz. Ayrıca kızın, 9 yaşından büyük olması gerekir. Şehvet duymanın işareti, erkeğin organında bir uyanma, uyanıksa uyanışının artması, kadının da kalbinin heyecanla çarpmasıdır.”
Hatırlayacağımız üzere bu yanıtın aşırı yankı bulması üzerine Diyanet soru ve cevabı hemen internet sitesinden kaldırmıştı. Bununla da yetinmeyen diyanet bu fetvayı haber yapanlara dava açacağını duyurmuştu. Bereket versin kaynağımız bu bölüm için Birgün Gazetesi’nde çıkan haber olup, dava açılma ihtimalinden yırtıyoruz.
Çiçek, böcek, cımbız, ayna ve diyanet:
Şehvet fetvasının çok ses getirmesi üzerine bir anlamda gururu okşanan Diyanet benzer fetvalara devam etti. Çok yakın zamanda yayınlanan “cımbız” fetvası gibi…
“Kadınların kaşlarını almaları caiz midir?” sorusuna görüş veren Diyanet, “Mecbur değilsen kaşını, bıyığını, tüylerini aldırmak günahtır. Ama psikolojini bozacak kadar kötüyse aldırabilirsin” dedi. Bu sayede pek çok tek kaş kızımız gönül rahatlığı ile kaşını aldı tabi.
Fetvada, “Bunlardan hareketle islam alimleri, herhangi bir zaruret bulunmadıkça kaşların alınmasının caiz olmadığını belirtmişlerdir” deniyor.
Devamla;
“Ancak psikolojik rahatsızlığa sebep olacak ölçüde anormalliğin söz konusu olması halinde kadının kaşlarını uygun hale getirmesinde yüz veya dudak üstü kıllarını almasında dinen sakınca yoktur” şeklinde ekliyor.
Sonuca bakılırsa Diyanet bir anlamda topluma ayna tutuyor gibi. Halk arasında bu kadar anal seks, ensest ilişki yaygın olmasa bu soruların sorulmayacağı kanısındayım. E hani marjinal olan bizdik!
4. SAYI
