İlhan Şeşen ve Hediyem Albüm Lansmanı

Gündoğarken’in Amcası İlhan Şeşen için Hediyem adını verdiği saygı albümünün gecesi Babylon’da yapıldı.

Hepimizin hayatında izleri olan şarkılar vardır, hayatımızdan ne şarkılar gelir geçer de, hep bazı şarkıları nerede duyarsak duyalım kalakalırız ve başka bir ruh hali gelir yerleşir üzerimize. Sanırım şimdi adını anacağım üstadın gecesine dair izlenimleri okuyunca hak vereceksiniz. Bu yazı Türk Müzik Tarihinin ekol gruplarından Gündoğarken’in amcası İlhan Şeşen’in Hediyem adını verdiği saygı albümünün lansman gecesinin bana düşündürdükleri üzerine yazıldı.

1983 yılından beri kaç kuşağı kendine hayran bırakmış. Bir bankanın avukatı olarak başladığı meslek yaşamına hepimizin gönül gözü şarkılarını kazandırdığı müzisyenlikle devam eden amca İlhan Şeşen’in yılların imbiğinden süzülerek değerlenen, 14 farklı yorumcunun kendi tarzıyla harmanlayarak yeniden seslendirdiği 14 şarkısı Hediyem adıyla Sony Music etiketiyle müzik marketlere girdi. 22 Ekim Akşamı bu albümün lansman gecesinde sahnede birbirinden şahane müzisyenleri izlerken aklımdan ne kadar çok anı ve an geçti o şarkıların her biriyle yaşadığım. Ve tabi ki Amca İlhan Şeşen’le yeğenler Burhan ve Gökhan Şeşen’i yıllar sonra aynı sahnede izlemenin ve daha küçük yeğen Dilhan’ın da dahil olmasıyla meydana gelen o tarihi ana tanıklık etmenin mutluluğu vardı ki, sormayın gitsin.

Gece İlhan Şeşen’in hayatından kısa kesitlerin anlatıldığı bir barkovizyon gösterisiyle başladı. Albümde yer alan müzisyenlerin düşüncelerinin yanı sıra, hayat hikâyesinin anlatıldığı videoyu izlerken Amca tüm zarafetiyle sahneye geldi. Gecenin hem sunucusu hem onur konuğu olarak, müzisyen olarak ilk yazdığı şarkıyla geceyi başlatan İlhan Şeşen sahneye konuklarını davet etmeden önce, şarkıların hikâyelerine dair anekdotlarıyla adeta bir stand up gösterisi yaptı. O nasıl tatlı bir anlatıştır, o nasıl bir damardan yakalamaktır… Ve her anonsunda, albümde yer alan sanatçıları ne güzel bir nezaketle sunmaktır. İlhan Şeşen her bir konuğunu anons ederken, o konuğuyla ilgili samimi düşüncelerini ve bu albüme dahil olma sürecini de anlatmayı ihmal etmedi.

Açılışı ilk aşkı ve evliliğine dair nüktedan bir anekdot eşliğinde seslendirdiği iki şarkıyla yapan İlhan Şeşen’in sahnedeki ilk konuğu Yalın oldu. Yalın albümde Sensiz Olmaz şarkısını seslendiriyor. Albümde daha ilk dinlediğimde bu şarkı tam Yalın olmuş demiştim. Zira şarkının tonu ve duygusu zaten Yalın’ın o kendine has duygusuna çok yakınken, mükemmel şarkıcı-şarkı eşleşmesi örneği olmuş. İlhan Şeşen de Yalın’a takdirlerini, “Yalın’ın çıktığı zamanlarda herkes müzik yarışmalarında şansını denerken, işte bir yarışmaya katılmadan da iyi sesler çıkabiliyormuş demiştim” diyerek ifade etti sahnede. Yalın bu şarkının ondaki öneminden bahsederken şaka yollu “bu şarkıyı benden başkası okusa kan çıkardı” diyerek ifade etti.

Yalın’ın arkasından Yaşar yoğun tezahüratlarla sahneye geldi. Yaşar çok fazla bir şey söylemeden, söyleyeceklerini ilk performans sonrasına bırakarak hemen albümde yorumladığı “Gibi Gibiyim” şarkısını seslendirdi. Bu albüm haberini aldığımda en heyecanlandığım şarkıcı-şarkı eşleşmesi olmuştu. Zira hayalimde gitar temelli bu hareketli şarkıyı hep Yaşar’dan dinlemek vardı ve daha dinlemeden kafamda canlandırdığım gibi olursa, 90lar Yaşar tınısı alırız bu şarkıda diyordum, öyle de oldu. Albümün en iyi performanslarından birini icra eden Yaşar, yılların sahne deneyimiyle seyirciyi de performansına kattı. Hızlı tempolu Gibi Gibiyim’i seyirciye söyletmeye çalışan Yaşar tekerleme formundaki şarkıyı çok fazla hatasız söyleyen çıkmayınca topu Amca’ya attı. Amca da “Ozan Çolakoğlu bana şarkıyı böyle söyle dedi, sonuç” diyerek herkesi güldüren bir yanıtla gol attı. Yaşar “Bu gece bir şarkı daha söylemeden gitmem” diyerek, “Hayallerimi Bırak” şarkısında Amcayla şahane bir düete imza attı. Gecenin en iyi performanslarından biri oldu, zira Yaşar’ın bu şarkıyı ne kadar sevdiğini ve özümsediğini biliyorum.

Yaşar’ın iki şarkıyla geceye damga vurmasının ardından, sahneye yeni neslin en iyi seslerinden Buray geldi. Buray albümde “Aşk Layık Olanda Kalmalı” şarkısını seslendiriyor. Yorumu fena değil albümde. Okunması gerektiği gibi okuyor, ne bir eksik ne bir fazla. Sahnede bu bir slogan şarkı fazla da bir şey söylemeye gerek yok derken, İlhan Şeşen ne şeker bir çocuk diyerek övüyor.

Buray tek şarkıyla sahneden inerken, İlhan Şeşen sonraki solisti şarkısıyla çağırarak jestini yapıyor: “Ben dünyanın en büyük aşığı olabilirim…” Evet Ayla Çelik geceyi renklendiren isimlerden bir diğeri. Albümde “Neler Oluyor Bize”yi söylüyor. İlhan Şeşen’e göre bu şarkı “en büyük şarkısı”, çünkü “bu şarkıyla tanınmış”. Ayla Çelik geri cevap veriyor: “Ben sizi ondan önce de tanıyordum” ve karşılıklı jestleşmelerin ardından, ikili şahane bir Neler Oluyor Bize seslendiriyor. Ayla Çelik bu şarkının onun için öneminden bahsediyor. Sonra İlhan Şeşen, “Seni hayatta bir şarkıyla bırakmam, senin çok güzel seslendirdiğin bir şarkım olduğunu duydum, onu da söyle” diyerek Ayla Çelik’e “Eller Gibiyim” şarkısında eşlik ediyor. Bu arada bu şarkının hikâyesini de anlatan İlhan Şeşen, Kayaköy’deki tecrit olayı üzerine bir belgesel için yaptığını anlatıyor. Çok derin bir hikâyesi olan şarkı daha da anlamlanıyor. İlhan Şeşen, kendisine Kayaköy’le ilgili bir belgesel için bir şarkı yapması için teklif geldiğini ama o zamana kadar Kayaköy’e hiç gitmediğini, gittiğindeyse orada yaşanan tarihi dramla yüz yüze gelince bu şarkının ortaya çıktığını anlatıyor.

Gecenin en melankolik tek anları olan bu anları az sonra sahneye çıkan Eser Yenenler dağıtıyor. Eser Yenenler sahneye çıkmasıyla birden bir komedi havasına bürünüyor herkes. Eser çok muzip, yaptığı esprilerle kırıp geçiriyor. Önce Aliye dizisi zamanlarında yolunun kesiştiği İlhan Şeşen’le anılarını anlatıyor, sonra İlhan Şeşen’in onun müzik yönünü keşfettiği konserden bahsediyorlar. Eser Yenenler albümde Gördüğüme Sevindim şarkısını seslendiriyor. Profesyonel müzisyen olmayan biri için fena olmayan bir yorum ama o gece Eser orada esprileriyle zaten herkesi avucunun içine alıyor. İlhan Şeşen’i kendisini bir üniversite konserinde izlediğini anlatan Eser, Oğuzhan Koç benim back vokalimdi, o iyi şarkı yazıyordu ama ben eğlendiriyordum, sonra o alıp yürüyünce ben müzikten geriye çekildim diye anlatıyor. Geceye tek gitarla Gördüğüme Sevindim’i söyleyen Eser, gitarın kayışı kısa gelince esprileri arka arkaya patlatıyor. Bu gülmeceli gösteri Gördüğüme Sevindim performansıyla sona eriyor.

Gecede sırayı büyük söz yazarlarından Zeynep Talu alıyor ve kendisinin “ben yazmadığım için çok kıskanıyorum” dediği “Rüzgâr” şarkısını seslendiriyor. Zeynep Talu kendisine böyle bir teklif gelince “bir şarkı söylerim, ama BİR şarkı söylerim, o da Rüzgâr” diyerek bu şarkının onun için önemini anlatıyor. Bir ağızdan söyletiyor şarkıyı seyircilere ve gelen reaksiyondan memnun, “oh be çok şükür sıram bitti artık rahat rahat seyircilerin arasına karışıp geceyi izleyebilirim” diyerek İlhan Şeşen’e hayranlığını ifade edip sahneden ayrılıyor.

Gecenin sonraki konuğu İhtiyaç Molası oluyor. Kendileriyle yeni tanıştığını söyleyen İlhan Şeşen grubun soundundan çok etkilendiğini söylüyor. İhtiyaç Molası albümde Sen Benim Şarkılarımsın’ı Amca ile düet halinde seslendiriyor. Hatta öyle güzel bir enerji oluyor ki, şarkı bittiği halde son nakaratı tekrar tekrar söylüyorlar seyirciyle birlikte. Salonda İhtiyaç Molası grubunun fanları var ve sürekli tezahürat yapıyorlar, bunun üzerine İhtiyaç Molası bir de kendi şarkıları olan “Ay”ı seslendiriyor, salonda genişçe bir kesim bir ağızdan tekrar ediyor. İlhan Şeşen bile ben ne kadar geç keşfetmişim bu çocukları diyerek takdirlerini ifade ediyor.

Gece sona ermeye yakın, o tarihi an yaşanıyor ve birkaç yıldır yan yana göremediğimiz Amca Yeğen orijinal Gündoğarken sahnede yerini alıyor. Hepsi çok mutlu ve heyecanlı. Kâh birbirlerine pas atıp espri yapıyorlar, kâh şarkıların hikâyelerini anlatıyorlar. Onları böyle görmek tarihi bir an diye düşünüyorum. Birlikte albümde de seslendirdikleri “Bir Yaz Daha Bitiyor”la ilk performanslarını yapıp, sonrasında gruba adını da veren “Gün Doğarken” şarkısını seslendiriyorlar. Bu arada grubun adının da konuluş hikâyesini anlatırken çok komik anekdotlar uçuşuyor havada.

Gecenin sürprizleri bununla sınırlı değil, gece sona yaklaşırken, Şeşen’lerin üçüncü kuşağı Dilhan da sahneye geliyor. Albümün bence en güzel yorumuna sahip sesi Dilhan, Sıcaklardandır ile başlıyor performansına ve Amcaları da eşlik ediyor bu güzel sese. Orda bu anı yaşamak başlı başına müthişken, ne yazık ki tek kare foto çekemiyorum telefon şarjının azizliği yüzünden. Birlikte anılarını anlatıyorlar, espriler yapıyorlar ve seyirci oylamasıyla bir şarkı daha söylüyor Dilhan Şeşen, gecenin başında Yalın’ın seslendirdiği Sensiz Olmaz’ı seslendiriyor üç kuşak Şeşenler. Gece salonun yoğun tezahüratlarla istediği Ankara’dan Abim Geldi parçasıyla sona ererken, aklımda bu şarkıların hayatıma/hayatlarımıza kattıkları ve Şeşenlerin bu topraklarda şarkı söylemesinin bizim için ne büyük şans olduğu düşüncesi var.

Geceye dair son notlar… İlhan Şeşen büyük bir bankanın yüksek mevkili avukatıyken ve ekonomik ve maddi durumu son derece iyiyken hayatının dönüm noktası olan abisiyle konuşmasını anlatıyor: Abim bana “müzik yapmazsan beni sil” demesi benim müziğe başlamamın en temek nedenidir, diyor.

Albümde bulunsa da, geceye katılmayan Cem Yılmaz’ın bahsi geçiyor bir ara. Cem Yılmaz bu albüme tamamını kendi evinde, kendi düzenlemesiyle kaydettiği Ellerimde Çiçekler yorumuyla dahil olmuş. Cem Yılmaz’ın yorumu klasik versiyondan epey farklı. İlhan Şeşen Cem Yılmaz’ın albüme dahil oluş sürecini, Paramparça dizisinde oynarken, dizideki kızlar bana bir kayıt dinletti, kim olduğunu söylemeden. Enteresan bir kayıttı, çok hoşuma gitti, kızlar Cem Yılmaz deyince çok şaşırdım. Böyle bir albüm fikri filan yoktu aklımda o tarihte. Ama bu albüm fikri gündeme gelince, ortağım bana hatırlattı, böyle bir kayıt hoşuna gitmişti diye, aradık, gayet saygılı, nezaketli bir çocuk, “tabii ki şeref duyarım” diyerek dahil oldu, diye anlatıyor.

Gecenin sürpriz performanslarından birini AslıZen gerçekleştiriyor. İzleyici olarak geldiği salonda birden kendini sahnede bulan AslıZen yeni şarkısı “Hayat”ı seslendiriyor ve salondan eşlik sesleri gelip de şarkısının bilinmesinin verdiği keyif ve mutlulukla geceye renk katıyor. Hatta bir ara “ay bilenler var” diyerek sevincini de ifade ediyor.

Gecenin tüm sunuculuğunu İlhan Şeşen yapıyor, 2 buçuk saat ayakta her konuğunu ağırlayıp düetlerle eşlik ediyor. Kimi zaman kendini ti’ye aldığı esprileri ve mavralarıyla sadece şarkıları ve sesiyle kulaklara değil, aynı zamanda güldürerek ruhlara da sesleniyor ve bunca yılın karşılığını karşısında ayakta alkışlayan insanları görünce almanın hazzıyla mutlu, mütevazi ama gururlu iniyor sahneden.

Bu şarkılar hepimizin hissettiği her duygunun şarkıları… Bu şarkılar sevincimiz, hüznümüz, coşkumuz, aşkımız, kahkahamız, gözyaşımız, dinginliğimiz, isyanımız, yaz sahillerimiz, gün doğumlarımız ve gün batımlarımız, ayrılıklarımız, pişmanlıklarımız, barışmalarımız, kıskanmalarımız, ailemiz, çocukluğumuz, ergenliklerimiz, kavgalarımız, karmaşıklıklarımız, karmaşalarımız, çözülmelerimiz, kavuşmalarımız, özlemlerimiz, hasret gidermelerimiz, beklemelerimiz, kavuşamamalarımız, anılarımız, “ona dair” hislerimiz, özleyişlerimiz, sarılmalarımız, vedalaşmalarımız, yaş almalarımız, sorgulamalarımız, duyarlılıklarımız, insancıllığımız, vuslatlarımız… Bunların hepsini düşünün tüm bir Gündoğarken külliyatı çıkar ortaya… Daha nice yıllara İlhan Amca, hep bizlerle, hep müzikle ol…

Hazırlayan: Tunca Tutkun

12. SAYI

HOMOJENOku

İndir