Moonlight biraz olaylı da olsa 2016 yılının akademiye göre en iyi filmi oldu. Oscar tarihinde bir ilke imza atarak önce “La La Land” olarak açıklanan en iyi film ödülü, “pardon ya o değildi” denilerek “Moonlight’a” verildi. “Brokeback Mountain’ın ardından eşcinsel temalı “olmasına rağmen” Oscar’ı kucaklayan ikinci film… E haliyle bu başarısı tabi ki övgüye değer.
Hazırlayan: Yıldırım Şimşek
Dilerseniz önce filmin künyesine bir göz atalım. 1979 doğumlu Barry Jenkins imzalı film. İkinci uzun metraj filmiyle Oscar tarihine geçen Jenkins öncesinde kısa filmler çekmenin yanı sıra birçok televizyon işinde de senarist ve yapımcı olarak adından söz ettirmiş bir sinemacı. Zira Moonlight filminin de hem senaristi hem de yönetmenliğini üstlenmiş. Yapımcıları arasında Brad Pitt isminin de olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Çekimleri 2015 yılında Miami’de yapılan film Oscar öncesinde de birçok ödüle layık görüldü. Film dünya galasını 2016’da Telluride Film Festival’nde yaptı. Sonrasında Toronto Uluslararası Film Festivali, New York Film Festivali ve Londra Film Festivalinde görücüye çıktı ve nihayet 4 Kasım 2016’da sinemada izleyici ile buluştu. Amerikan Film Enstitüsü tarafından 2016 yılının en iyi 10 filminden bir olarak gösterildi. Altın Küre’de 6 adaylığı olmasına rağmen sadece “en iyi drama” kategorisinden ödülle döndü. Bafta (İngiliz Akademisi Film Ödülleri) Ödüllerinde 4 adaylığı vardı. Ve nihayet Oscar’da 8 adaylık sonrasında en iyi film, en iyi yardımcı erkek oyuncu ve en iyi uyarlama senaryo olmak üzere toplam 3 ödüle layık görüldü.
Tarell Alvin McCraney’in “In Moonlight Black Boys Look Blue” kitabından uyarlanan, “Siyah çocuklar ay ışığında mavi görünür” anlamına gelen ve filmin içinde bir sahne de de replik olarak yerini alan, bu hikaye ne anlatıyor, bir bakalım.
Film Chiron’un hayatının 3 dönemi anlatılıyor: Miami’de uyuşturucu bağımlısı ve ihmalkar annesi Paula ile birlikte yaşayan küçük Chiron’un çocukluk dönemi, etrafındaki yaşıtları tarafından sürekli fiziksel ve sözlü tacize maruz kaldığı ergenlik dönemi ve Atlanta’da uyuşturucu satıcılığı yaptığı yetişkinlik dönemi. Film, genç bir insanın hayatının farklı dönemlerini, toplumda yer bulma çabasını ve kendi kimliğini kabullenme sürecini işliyor. Tabi ki tüm bunları Jenkins’in kamerasından, hayata bakışından görüyoruz. Bence filmin en büyük başarısı da burada saklı. Zaten “tüm zamanların eleştirmenlerden en yüksek puanı alan filmler” sıralamasında 4. sırada yerini almasından bunu anlayabiliyoruz. Yönetmenin dili, kamera kullanımı ve oyuncu seçimi ile ortaya kusursuz bir iş çıkmış. Filmi izlerken Chiron ile beraber korkuyor, onun hissettiklerini hissedebiliyor, onunla beraber kaçıp saklanıp kaybolmak istiyorsunuz.
Genç bir insanın hem yaşadığı toplumda var olma çabası, hem kendi kimliğini bulma çabası hem de hayatta kalma mücadelesine tanık olduğumuz Moonlight filmi için arşivinizde sağlam bir yer ayırabilirsiniz.
İyi seyirler…
8. SAYI
