Aşka Özgürlük “Freeheld”

“ONLARIN MÜCADELESİ HEPİMİZİ ÖZGÜRLEŞTİRECEK…”

Hazırlayan: Yıldırım Şimşek

Onların mücadelesi hepimizi özgürleştirecek… Aslında bu filmi anlatmak için sadece bu sözcükler yeterli olabilir. “Based on a true story” yani artık epey aşina olduğunuz üzere “gerçek hayattan alınmıştır” anlamına gelir. İşte “Aşka Özgürlük” o filmlerden bir tanesi. Laurel Hester ve Stacie Andree’nin gerçek hikayesi anlatılmakta. Ne yazık ki Laurel Hester artık aramızda değil. Ama onların hikayesi dünyada derin bir iz bıraktı. Ve onların bıraktığı miras bir sihir olan sinema sayesinde daha geniş kitlelere ulaştı.

“Aşka Özgürlük” aslında aynı isimle kısa belgesel film olarak çekildi ve 2007 yılında akademi tarafından Oscar’a layık görüldü. Hikayenin ilgi görmesi üzerine Oscar adaylığı bulunan senarist Ron Nyswaner ve yönetmen Peter Sollett bir araya geldi ve çalışmaya başladılar. Başroller için yine akademi ödüllü oyuncu Julianne Moore ve Ellen Page ile anlaşıldı. Çekimleri 2014 yılında tamamlanan film ilk gösterimini 2015 Eylül’ünde Toronto Film Festivalinde yaptı. Birçok festivalde adaylığı olmasına rağmen ne yazık ki sadece 2015 yılında San Sebastian International Film Festivalinde “en iyi film” ödülüne layık görüldü. Ünlü eleştiri topluluğu “Rotten Tomatoes” tarafından da 10 üzerinde 5,6 puan alarak ortalama bir yapım olarak tarihteki yerini almış oldu. Zaten filmin 7 milyon dolarlık bütçesine karşın 1,7 milyon dolar hasılat yapması da bir gösterge olabilir belki. Ya da başka bir bakış açısıyla şöyle de olabilir. Sonuçta bu bir LGBTİ filmi…

Julianne Moore ve Ellen Page’in oynadığı bir filmde oyunculuklar ne kadar kötü olabilir ki? Evet, kabul etmek gerekir ki bağımsız sinema eserleri gibi filmin özgün bir mükemmelliği yok. Bunun sebebi gerçek hayattan alınmış bir hikaye olması ve yönetmenin filmi çekerken hikayenin aslına neredeyse tamamen bağlı kalması. Yani yaratıcılık ön planda değil, yaşanmış bir olayı toplumsallaştırmak. Dolayısıyla bu anlamda eleştirilecek fazla bir şey yok. Tek eleştiriye açık olan tarafı oyuncuların performansları olsa gerek. Onlar da zaten kusursuz diyebilirim.

Filmi asıl önemli kılan LGBTİ bireylerin kişisel tarihleri içindeki yeri. Bu kadar söz üzerine artık film ne anlatıyor söylemek lazım. Laurel Hester New Jersey eyaletinde polis departmanında çalışan kadın bir polis memurudur. Eşcinseldir ve Stacie Andree ile bir birlikteliği vardır. Amerika da olsa öyle düşünüldüğü gibi özgürlükler ülkesi falan değil işte. Lauren eşcinselliğini toplum baskısı yüzünden gizlemekte ve en yakın iş arkadaşlarından bile saklanmaktadır. Ama birçok LGBTİ birey gibi onlarda sahip olamadıkları hakları için mücadele vermek isterler. O zamanın yasaları ki bahsettiğim zamanlar 2000’lerin başıdır, en fazla “medeni birliktelik” ilişkisini tanımaktadır. Yani yasal olarak evlilik statüsünde olmayan ve evli çiftlerin sahip oldukları hakları kapsamamaktadır. Laurel ve Stacie birlikteliği başladıktan sonra bir ev satın alırlar ve birlikte yaşamaya başlarlar. Ancak bir süre sonra Laurel kansere yakalanır. Stacie ise yüksek geliri olan bir işe sahip değildir. Laurel’in kısa süre sonra hayata veda edeceği ve Stacie’yi zor günlerin beklediği gerçeği artık kaçınılmazdır. Laurel’ın tek istediği ise heteroseksüel meslektaşları gibi ölümünden sonra emekli maaşının sevdiği kadına kalması ve onun hayatını daha kolay sürdürmesidir. Toplumsal eşitsizliklerin bireylerin özel hayatlarının üzerinde etkisini izlediğimiz bu film, hem bir aşk hikayesini hem de toplumsal ve siyasal bir mücadeleyi gözler önüne sermektedir. Filmin bana göre en güzel yanı anlatımı sırasında cinselliği sömürmemesidir. Dokunaklı bir cesaret hikayesi “Aşka Özgürlük”. Ölümün çaresizliğine teslim olan ve toplumsal baskılardan dolayı bunu gizlemeye çalışan Laurel artık her şeyi göze almış ve ölümünden önce verebileceği tüm savaşları vermiştir. Olaylar başka eyaletlere sıçramış, destekçileri artmış ve basında oldukça ilgi görmüştür. Ve onların bu savaşı AŞKA ÖZGÜRLÜK adına gerisinde güzel bir miras bırakmıştır.

İlk olarak New Jersey eyaletinde medeni birliktelik yasası değişmiş ve New Jersey eşcinsel evlilikleri tanıyan ilk eyaletlerden biri olmuştur. Daha sonra bu hareket büyümüş ve Laurel ve Stacie’nin ışığı ile tüm Amerika’ya yayılmış ve nihayet 26 Haziran 2015 yılında tüm eyaletlerde eşcinsel evlilikler yasallaşmıştır.

Azınlıklar her zaman kişisel özgürlükleri için mücadele vermek zorunda kalacaklar sanırım. Ancak böyle hareketler arttıkça, bu hikayeler sessiz kalan azınlıklar için örnek oldukça haklarımızı alabilmek için savaşmaya cesaret edebileceğiz. Bu mücadeleye tanık olmak ve kendi iç dünyanızda bazı sorulara cevaplar bulabilmek için bence bu filmi izleyin. Işığınız bol olsun… İyi seyirler.

 

 

6. SAYI

HOMOJENOku

İndir