Indie’den Rock’n roll’a uzanan tınılar ile bizleri Ankara’dan selamlıyor Al’York. Alternatif müziğin yükselişte olduğu ülkemizde, gitarı ustalıkla kullanıp indie müziğin bağımsız melodileriyle bizleri karşılıyor grup. Yakın zamanda bu ismi çok sık duyabilirsiniz, bizden söylemesi.
Röportaj: Uğur Ateşli
Öncelikle bizimle röportaj yapmayı kabul ettiğiniz için teşekkürler. Acaba tek ben mi merak ediyorum diye düşünüyorum bazen, isim konusunda nereden esinlendiniz? Bir hikâyesi var mı?
Bizimle röportaj yapmak istediğiniz için biz teşekkür ederiz. Grubumuzun solisti Alp’e gelen bir tavsiye üzerine oluştu Al’York ismi; “Bulunduğun yeri, olmak istediğin yere çevir”. Bu ismin kelime olarak net bir anlamı olmasa da zaman geçtikte anlam kazanan bir kelime oldu bizim için. Yaratıcı olabilmek için bize kendi alanımızı sağladı.
Sanırsam şu ana dek 2 tane e.p yayınladınız. Yaptığınız müzik ve tür hakkında bizlere söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Evet,kendi adını taşıyan DebutEP’mizi, Mayıs 2016’da ve ikinci EP’mizPlasticJungle’ı Nisan 2017’de yayınladık. Müzik türümüzü Indie ve ya Rock’nRoll müziği olarak tanımlıyoruz ancak geçmişte dördümüz de farklı müzik türlerinden beslendik.Bu farklı müzik türleri ve birbirinden farklı fikirlerimiz bizi ortak bir noktada birleştirdi. Müziğimiz hakkında en emin olduğumuz şey ise birbirimizi özgür bırakarak sonucu görmek.
Yakın zamanda sizin cephenizden bizleri neler bekliyor? Mesela bir uzunçalar?
Bir uzunçalar olmasa bile, yeni şarkılar kesinlikle yolda! Uzunçaları bir müddet bekletiyoruz ama o da aklımızın bir köşesinde.
Ankara’da çok sık sahne aldığınız halde İstanbul’da çok az görüyoruz sizleri. Yakın zamanda İstanbul’da daha sık görme ihtimalimiz var mı?
İstanbul’da çok az görünmemizin nedeni stüdyodan çıkmayıp şarkı kaydetmek! Konser için ise bu sene bizi daha sık görmeniz muhtemel. Bekleyenler için bu
Konserlerden en yakını 19 Ekim Perşembe, Zorlu PSM’de.
Etkilendiğiniz isimler var mı? Müzikal olarak sizleri besleyen kimlerdir?
Keşke etkilendiğimiz ve örnek aldığımız müzisyenleri bu cevaba sığdırabilseydik.Farklı müzik türleriyle uğraşan birçok müzisyenden besleniyoruz, bunlardan sadece bir kaçını örnek verirsek, Bob Dylan, TheStooges, Wolf Alice, Jack White, LeonardCohen, Son House, TheLastShadowPuppets, Gorillaz,
Queens Of the Stone Age, JeffBuckley, Beck, Massive Attack, Dan Auerbach, LeonBridges ve TomWaits.
Türkiye’deki Lgbti+ hakları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye’de, LGBTi+ topluluğunun yaşadığı sorunları çözecek ve maruz kaldığı durumları düzeltecek ya da LGBTi+ topluluğunu koruyan yasal haklar maalesef ki yok. Ancak Türkiye’deki LGBTi+ topluluğu olduğu ve desteklendiği sürece bu hakların zaman içerisinde güzellikle alınacağını, kazanılacağını umut ediyoruz. Gökkuşağının altında hep birlikte, mutluluk ve sanatla.
Yıllardır büyük coşku ile kutlanan Onur haftası son 3 yıldır kutlanamıyor. Ülkedeki homofobisizce her geçen gün artıyor mu?
Homofobinin artıp artmadığı konusunda kesin bir fikrimiz yok. Ancak şunu söyleyebiliriz ki ülkemizde homofobiye yer veriliyor. Bu durumun bir gün düzeleceğini ümit ediyoruz.
Yabancı sözlü müzik yaptığınız için sınırları aşıp Türkiye dışında hedeflediğiniz bir hayaliniz var mı?
Bizim en çok zevk aldığımız şey konser vermek olduğu için şehir ve ülke fark etmeden enerjimizi bizi dinleyenlerle paylaşmayı hedefliyoruz. Burada yaptığımız müziği yurt dışında sergileyebilme olanağı bizi heyecanlandıran ve tetikte tutan bir konu.
Son yıllarda Türkiye’de yapılan alternatif müzik büyük ivme gösterdi, sizlerin severek takip ettiğiniz isimler var mı?
Türkiye’de son yıllarda alternatif müziğin desteklenmesi bizi çok mutlu ediyor. ShePastAway, TheRingoJets, InHoodies, Agabando, Büyük Ev Ablukada, Uluru yerli sahnemizden severek takip ettiğimiz isimlerin yalnızca birkaçı.
Röportaj için tekrar çok teşekkürler, en kısa sürede görüşmek üzere.
İlginiz ve desteğiniz için biz teşekkür ederiz! En kısa sürede!
9. SAYI
