Zirve Soylu ile maruz kaldığı korkunç saldırı sonrası son durumunu konuştuk:
Röportaj: İlker Bozkurt
12 Eylül 2015 tarihinde Zirve Soylu isimli trans kadın, Beylikdüzü’ndeki bir caddede korkunç bir saldırıya uğramıştı. Daha önce davalık olduğu, trans kadınlardan kişi başı 150 TL haraç toplayan çetenin saldırısına uğrayan Zirve bu saldırıyı “Ben haraç vermek istemiyordum, bu yüzden bunlardan şikâyetçi olmuştum. Davanın ilk duruşması ocak ayında olduğu için bunlar beni şikâyetimi geri almam için sürekli tehdit ettiler. Aylarca kaldığım evi bastılar, şiddet uyguladılar. Geçtiğimiz gece caddedeyken çete başının adamları yanıma geldi. ‘Dava yaklaşıyor geri alacaksın şikâyetini.’ dediler yine, ben de çete başları G.G ile konuşmak istediğimi söyledim. Meğer uzaktan bizi arabadan izliyormuş. Kapıyı açtım konuşmak için. Bir baktım arabanın arkasında kocaman Pitbull, resmen üzerime Pitbull saldılar, kapadılar beni arabanın içine köpekle boğuştum, parçaladı beni, kumpas kurmuşlar bana.” şeklinde açıklamıştı. Saldırı sonrası arkadaşları tarafından Esenyurt Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alınan Zirve’nin kolları ve bacaklarının parçalandığı, iki dişinin kırıldığı, kaş ve dudağında 4 dikiş olduğu haber edilmişti. Kaos GL ve Pembe Hayat desteğiyle suç duyurusunda bulunulacağı bildirilmişti.
Saldırının üzerinden 2 ay geçti ve Zirve’nin saldırı sonrası son durumunu ve olayın ardından yaşanan gelişmeleri öğrenmek için kendisiyle iletişime geçtim ve birkaç soru sordum. Şimdi bu minik röportajımızı sizlerle paylaşmak istiyorum:
-Merhaba Zirve, nasılsın?
-Merhaba, teşekkürler. Toparladım, daha iyiyim.
-12.09.2015 tarihinde bir çetenin çirkin ve kabul edilemez bir saldırısına maruz kaldın. Bu saldırı sonrasında yaşadıklarını anlatabilir misin?
-Saldırıdan sonra psikolojik olarak ve bedenen ağır yaralar aldım, ilk bir hafta uyku girmedi gözüme, gözümü her kapattığımda tekrar Pitbull ısırıyor gibiydi. Aynalara küstüm çünkü yüzümde, vücudumda izler kaldı. Artık caddeye çıkamıyorum.
-Tedavin sürerken bir yandan da tehditler devam etti mi? Hukuki süreç nasıl devam ediyor?
-Daha sonra tehdit almadım. Yaşadığım evden ve semtten taşınmak zorunda kaldım. Hukuki olarak Pembe Hayat’ın ve Kaos GL’nin tahsis ettiği avukatla birlikte suç duyurusunda bulunduk. Sonrasında bir gelişme olmadı.
-Şu an kendini güvende hissediyor musun? Bununla ilgili devlet bir destek veya yardımda bulundu mu?
-Güvende hissetmiyorum, hiçbir zaman güvende hissedemedim. Bir seneden beri çok olay geldi başıma ama bunu yapanlar hâlâ dışarıdalar ve devlet hiçbir şey yokmuş gibi davranıyor.
-Trans bireylerin çeteler ile ilgili oldukça sıkıntılar yaşadığını sürekli duyuyoruz. Bu çeteler ile mücadele edebilmek adına yürütülen bir çalışma var mı? Sence nasıl bir çözüm bulunabilir, fikirlerini öğrenebilir miyim?
-Çetelerle alakalı bildiğim kadarıyla bir çalışma yok. LGBTİ örgütlerinin de öyle bir çalışmasını duymadım. Trans kadınların ve LGBTİ örgütlerinin birlik olması çok önemli. Maalesef bir olay olduğunda sadece “geçmiş olsun” ile kalınıyor. Olayı yaşayan kişi diretirse olay gündemde kalıyor.
-LGBTİ dernekleri bu saldırı sonrası konuyla yakinen ilgilendiler mi? Dernek çalışmalarını bu doğrultuda nasıl değerlendiriyorsun?
-İstanbul’daki dernekler maalesef bu konular üzerine çok yetersiz kalıyor. Olay olduğunda destek oluyorlarmış gibi davrandılar fakat “geçmiş olsun”larla yetindiler. Elle tutulur bir faaliyetleri yok. Benim yaşadığım olayda Ankara Kaos GL ve Pembe Hayat’ın başkanı Buse Kılıçkaya’nın çok yardımı oldu. Sağ olsun sanki sekreteryam ve psikoloğum gibi davrandı. Ayakta durmamı sağladı.
-Zirve, bizimle bunları paylaştığın için çok teşekkürler. Tekrar görüşmek umuduyla.
-Asıl ben teşekkür ederim alakanızdan dolayı. Görüşmek üzere.