Sessizliğin Gürültüsü; “Kadınlar Arasında”

Kadınlar Arasında, kadınlar arası aşk teması etrafında örülmüş hikayelerden oluşan bir kitap. Murathan Mungan’ın edebiyatımızın önemli isimlerinin tema etrafında seçkiye özel yazdıkları öykülerden seçerek derlediği kitap Türkçe edebiyatın nadir örneklerinden birini oluşturuyor.

Murathan Mungan kitabın önsözünde “lezbiyenlik gibi ‘doğal, normal, kamusal’ diye tanımlanabilecek ‘açık alanda yaşanamayan, kapalı mekanlara, gettolara, kuytu adacıklara; sessizliğin ve dilsizliğin her çeşidine itilen, hapsedilen kimlikler üzerindeki toplumsal tehditler, ancak birbirimizin hikayelerini tanıdıkça, dokundukça, anladıkça ortadan kalkmaya başlar. Bu seçki biraz da bunun için.” diye tarif ediyor seçkiyi.  Kadınlar arası aşk teması etrafında yazılmış öyküler edebiyatımızda nadir bir temsilin örneklerini oluştururken bunu okuyana seyir keyfi veren bir nesneleştirmeyle yapmıyor. Bu bakımdan heteroseksüel natrans bireyler için de iyi bir örnek.

Kitap için her ne kadar kadınlar arası aşk teması etrafında kurgulandığını söylesek de bundan çok daha öte bir yerde insanı anlatıyor diyebiliriz. Okurken kadın kadına aşk okuyorum hissine kapılacağınız ve okuması bittiğinde unutacağınız bir anlatıya sahip değil kitaptaki hiçbir öykü. Böylelikle bu aşkı metalaştırılmış, küçümsenmiş ve kalıplara sığdırılmış hallerinden kurtarmayı başarmış. Çünkü kitapta toplumda yaratılan ve arzulanan anlamıyla “kadın” değil kadınlar var. İnsan olanın içine lezbiyen, biseksüel veya panseksüel nasıl adlandırırsak adlandıralım kadınlara aşık olan kadınlar dahil bu kez. İnsanın hissettiklerinin derinliğini ve bu derinliğin yasaklarla imtihanını anlıyoruz bu öykülerde.

Bütün öykülerde kadınlar aşklarının, hayatlarının kahramanı ya da anti kahramanı. Böylelikle bir dış gözün gördüğünü anlamayı değil kahramanımızın hislerini yaşıyoruz.

Edebiyatta kadının özneleşmesi erkek egemen bakışa takılırken lezbiyen, biseksüel ya da her türlü adlandırmadan uzak kadınları seven kadınların temsili daha büyük bir sorun. Kadınların birbirlerine duydukları hisleri belli bir sınıfa ait, geçici merak, tüketim ilişkisi gibi mantıklarla değerinden koparan anlayışlar temsili de sıkıntılı kılıyor. Kadınların kadınlara duyduğu aşkı egemen bakış açısından kurtardığını düşünüyorum ben bu kitabın. Örneğin aşkı ciddi bir mesele olarak ele almak ve bu ciddiyeti cinsiyet odaklı koyulan yasaklar, her yönüyle şiddet ve yasal yaptırımlar eşliğinde kurgulamak zihniyetinin, ciddi bir mesele olarak bakmadığı bu aşkın en derinden gelen gürültüsünü görüyoruz. Yaşanmış ya da yaşanamamış, söylenmiş ya da söylenememiş olsun kadınların bedenlerine, ruhlarına nakşettikleri aşklarını çatlaklardan sıyırıp gün ışığına çıkarıyor.

Hazırlayan: zabeldogdu

11. SAYI

HOMOJENOku

İndir