Varoluşa kafa yoranlar ya da en azından üniversite sınavlarına hazırlanırken kimya dersinden kaçmayanlar iyi bilir, Evren’de hiçbir şey yoktan var olmaz, vardan da yok olmaz. Reenkarnasyonda hepimiz bir enerjiyizdir ve bu enerji her defasında tekrar tekrar başka formlarda Dünya’ya tekrar gelir. Evrimciysenizde toz ve gaz bulutundan sonra, suda oluşan ilk yaşamla beraber, hayat başkalaşım geçirir ve evrimleşir.Geçmişte kim form değiştirerek benim mango çantama evrildi veya enerjisinden o yönde istifade edildi bilmiyorum. Ama geçenlerde aldığım mango çantamla şuan iki kanka gibiyiz.
Hazırlayan: muahhhh
İşte dünya ve yaradılış üzerine kafa yorarken en fazla buraya kadar gelebiliyorum. Yani okuduğum tüm kitaplar, izlediğim belgesellerden sonra gözüm mango çantama takılıyor ve aman yemişim, Darwin’ini galapagosunu diyor hemen kendimi ilk Caribouya atıyorum aşkımsu. Hani Ahmet Kaya bir şarkısında diyor ya, yaprak döker bir yanımız, bir yanımız bahar bahçe. Ben de öyleyim, Darwin okur bir yanım, bir yanım chanel, mango.
Gayler olarak bence bu kodlarımıza şahane işlenmiş. Her olaydan mizah çıkarıp, her olayda eğlenecek bir taraf bulabiliyoruz.Günlerdir yaradılış ve varoluş üzerine kafa yoruyorum.Her defasında heteroseksüel tarafım tüm söylenenlere inanabiliyorken, gay tarafım hep bir “aaa nemanaağğğ” havasında.Yani tam o elma yeme hikayesinin ortasında, kendimi kaptırmış giderken, içimden, ben olsaydım Havva’ya şöyle derdim demek geçiyor; “Eeee, kız sen de diyemedin mi, e Adem, ben sana bu elmayı ye dediğimde, senin aklın yok muydu, bana deseydin ki, Havvacım aşkım, acaba bunu yemesek mi? Kız sende de var söyliyim, biraz aklını çalıştır bacım, çok safsın sen.”
Evrim de genelde, türlerimizin oluşumundan bahsediyor.Daha kadın ve erkeğin bile ne zaman, neden ayrıldığını söylemiyor ama benim biz gaylerin, evrim sahasına girme noktasıyla ilgili bir teorim var. Bence timsah derisinden ilk kırbaç yapıldığında, gayin evrimi yüzde 95 tamamlanmıştı.Tabii ki sonradan BDSM’ye ve LeatherDaddy’lere uzanan uzunca bir yıl geçmesi gerekti.Bunu anlamak zor olabilir.O yüzden bu süreci kısıtlı bir zaman olarak düşünmeyin, evrimde milyonlarca yıllık bir süreç gerekir.Yine teorim odur ki, ilk gay göçleri şu şekilde olmuş olabilir.Hepimizin bildiği üzere, homo sapiens atalarımız Afrika’dan dünyaya yayıldı.Demek oluyor ki, bizim Jonathansular, fionalar, boğaçhanlar ilk Afrika’dan yayıldı. Anadolu üzerinden Avrupa’ya geçenler yolculuğun bu kısmında akdeniz ikliminin etkisiyle bayağı gevşedi. İlk orgyler bu dönemde oldu ve derinin keşfiyle Avrupa’daki ilk medeniyet oluştu diyebiliriz. Uzakdoğu’ya göç edenler için herhangi bir mantık bulmamız zor ki sırf bu yüzden, ben aslında onların oraya gitmediğini, gönderildiğini düşünüyorum. Daha küçük penisli olan ve tüysüz olan gay homo sapiens atalarımız dışlandı ve uzak Asya’ya doğru göçe zorlandı. Maalesef her medeniyet gibi biz gaylerde kirli geçmişimizle yüzleşmek zorundayız.
Afrika’da kalan atalarımız ise sıcaklığın etkisiyle mi ki başağı yaydığı için, şahane bir gelişim gösterdi ve sırf üşendiklerinden Afrika’da kaldılar.Ama orada da boş durmayıp, renkli mücevheratları ve şahane ritimli dansları Afrika medeniyetine armağan ettiler.
Bu teori kafama yattı.Şuan sadece ilk aktif fosil veya ilk pasif fosil için bekliyorum.Yani bizler modern Dünyanın gayleri olarak maalesef geçmişteki gay atalarımız hakkında yeterince bilgi sahibi değiliz. Maalesef ki eski yazıtlardan da, ne Mısır’dan ne Hititlerden, gaylife hakkında çok fazla bilgi edinemiyoruz. Bir aralar feminist yoldaşlar tepkilerini dile getirmek için, İngilizcede tarih anlamına gelene “history, his story” kelimesinin üzerinde oynamışlar ve herstory yapmışlardı. Ben de bir tepki olarak bundan sonra Gaystory’yi kullanılmasını öneriyorum.Yani tarih bilimi son derece eril bir şekilde yazılmış.Mesela Hititlere karşı kazanılmış küçük bir zafer sonrası bile tüm ahalinin şenliklere katıldığını sanmıyorum. Muhakkak ki orada “offfff aman yaaa, iyi ki bi bişey kazandınız, susar mısınız ya rahatsız oluyorum” diyen bir gayvardı. Bence tüm tarih anlayışı yeniden şekillenmeli.Sahte verilerle bilgi kirliliği yaratıldığı kanaatindeyim.Bundan sonra bir amacım var, modern hayattaki gaylerden, yani bizzat bizlerden yola çıkarak, geçmişteki köklerimize doğru, atalarımıza doğru sizleri gizemli bir yolculuğa çıkaracağım.Tüm bu fular bağımlılıklarımız ve skinny pantolonlarımızın bir anlamı olmalı. Beni takip edin anacım, ortalık çok fena karışacak.
7. SAYI
