Öteki Mültecilerin haber yansımaları: LGBTİ+ Mülteciler ve Medya

Türkiye, özellikle Suriye’de yaşanan savaş nedeniyle uzun yıllardır milyonlarca mülteciye ev sahipliği yapmaktadır.(1) Gündelik hayatın her aşamasında beraber yaşamaya başladığımız bu insanlara yönelik toplumun azımsanmayacak bir bölümünde giderek artan tepkiler ve ötekileştirici söylemlerle sıklıkla karşılaşmaktayız. Bu gelişmeler ile ilgili olarak, milliyetçilik ve mültecilik arasına çizilmiş ancak her an muğlaklaşabilecek sınırlar üzerine düşündürücü bir yazı bir önceki sayıda yayınlanmıştı.(2) Bu yazıda hâlihazırda “öteki” olarak görülen mülteciler arasında farklı bir ötekileştirmeye maruz kalan, lgbti mültecilerin internet ortamındaki yayınlarda yıllara göre görünürlükleri özetlenecektir.

Tanımlama yapmak gerekirse, lgbti mülteciler, cinsel yönelimleri veya cinsiyetlerinden dolayı yaşadıkları zorbalık, ayrımcılık gibi nedenlerle ülkelerinden ayrılıp, kendilerine ayrımcılık uygulamayacak ülkelere sığınan insanlardan oluşmaktadır. Dünyadaki lgbti mülteci sayısı hakkında net bir bilgi bulunmamaktadır. Türkiye’de de kesin rakam bilinmemekle birlikte, görünürlükleri giderek artan lgbti mültecilere hizmet veren ve genel olarak mültecilere yönelik faaliyet gösteren kuruluşların yanı sıra doğrudan lgbti mülteciler ile çalışan çeşitli sivil toplum kuruluşları (STK) bulunmaktadır.

Medyada yer alan haberlerin önemli bir kısmının kaynakları da bu sivil toplum kuruluşlarının hazırladığı raporlar veya haberlerden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla bu yazıda bu kuruluşların ve doğrudan lgbti temalı yayın organlarının lgbti mülteciler üzerine hazırlamış oldukları raporlar, haberler, akademik çalışmalar arama sonuçlarından çıkarılmıştır(3). Bu sayede ana gündemi lgbti olmayan medyanın lgbti mülteciler ile ilgili haberleri ele alış biçimlerini ve sıklığını gözlemlemek mümkün olmuştur.

Arama motorlarında haberler ve yayınlar taranırken “lgbti, trans, eşcinsel, lezbiyen; mülteci, göçmen, sığınmacı” anahtar kelimelerinin birleşimlerinin sonuçları dikkate alınmıştır. Bu yazının hazırlandığı tarihe kadar 250 üzeri haber veya yayına ulaşılmış ve yukarıda belirtilen nedenlerle çıkartılan arama sonuçlardan sonra Türkçe olarak yayınlanmış 119 haber araştırma sonuçlarında kullanılmıştır. Bu sonuçlara göre lgbti mülteciler hakkında ilk haber 2001 yılında karşımıza çıkarken en çok haber ise 2016 yılında yer almıştır. Haberler, Türkiye’de lgbtilere yönelik gelişmeler eksenine paralel olarak lgbti mültecilerin ele alınış şekilleri ve haberleştirme sayıları dikkate alınarak üç farklı dönemde gruplandırılmıştır.

2001–2010:LGBTİ Mültecilere yönelik Mesafeli Duyarlılık

Bu dönemde oldukça seyrek bir haber akışı ile karşılaşılmıştır.(4) Toplam 5 adet haberin hepsi İran’dan ülkemize gelen lgbti mülteci hakkındadır. 2001 yılında yer alan ilk haber ülkesi İran’da yaşadığı ayrımcılık ve baskıdan kaçarak, Türkiye üzerinden üçüncü bir ülkeye gidebilmek amacıyla ülkemize gelen bir mültecinin yaşadıkları ile ilgilidir. Bu tarihten sonra 2008 yılına kadar lgbti mülteci içerikli bir habere rastlanmamıştır. 2008 yılında yine İranlı bir mültecinin yaşadığı sorunlar üzerine bir haber bulunmaktadır. 2009 yılında Van ve Kayseri’de yaşayan lgbti mültecinin yaşadıkları sorunlara yönelik bir haber ve Türkiye’de bu insanlara yönelik hak ihlallerine karşı uluslararası kuruluşların yorumları yer almaktadır. Aynı yıl yayınlanan başka bir haberde ise lgbti mültecilerin yerleştirildikleri yerde taciz ve şiddete maruz kaldıkları bilgisi verilmektedir.  2010 yılında ise yabancı bir STK tarafından hazırlanmış bir raporda İran hükümetinin lgbtiler hakkında yaptığı olumsuz açıklamalar, ortaya çıkan İranlı lgbti mülteci sorunu ve bunun karşılığında batı ülkelerinin neler yapabileceğine yönelik öneriler yer almaktadır.

2010-2015: Artan LGBTİ aktivizmi ekseninde Mülteci Krizi ve Pozitif Beklentiler

Bu dönemde toplamda 26 adet haber ile karşılaşılmıştır.(5) 2011 yılına ait haberlerde İranlı lgbti mülteci içerikli haberlerin devam ettiği görülmektedir. Ancak haberlerde ilk kez lgbti mülteciler üzerine açık tartışmaların toplumda başladığına dair işaretler de göze çarpmaktadır. Bu mültecilerin cinsel yönelimlerinden dolayı ikinci kez ayrımcılığa uğradığı haberlerde belirtilirken, bir kısım STK’nın lgbti mültecilere yönelik düzenlemelerde cinsel yönelimin açıkça belirtilmesi gerektiği yönünde hükümete öneriler getirdiği ve akabinde hükümetin bu öneriyi reddettiğine dair haberler öne çıkmaktadır. Ayrıca zulüm gören trans bireylerin AB ülkelerine alınabileceği yönünde bir haber bulunmaktadır.

2012 yılına geldiğimizde haberlerin içeriğinde, etkisi daha fazla hissedilen mülteci krizi ile birlikte teknik/yasal bilgilerin daha fazla yer aldığı görülmektedir. Buna göre ilk kez Türkiye’de Birleşmiş Milletler’e başvuru yapmış lgbti mülteci sayısı hakkında bir haber çıkmıştır. Kayıt altında olmayanlar eklendiğinde bu sayının daha fazla olduğu varsayılmakla birlikte, lgbti mültecilerin resmi kurumlar tarafından daha çok İç ve Doğu Anadolu’daki illere yönlendirildikleri hakkında da bilgi verilmiştir. Bu illerde bu mültecilerin sağlık hizmetlerine ulaşım ve anadillerinde iletişim kurmak gibi yaşadıkları zorlukların yanı sıra, yerleştirildikleri illerde uğradıkları ayrımcılık, şiddet ve taciz vakalarına da dikkat çekilmiştir.

2013 yılındaki Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın yaşamları tehlike altında olan lgbti mültecilere yönelik sığınma hakkı verilmesi yönündeki çalışmalara ve Türkiye’deki kayıtlı ve yerleştirme bekleyen lgbti mülteci sayısındaki artışa dikkat çeken haberler yer almıştır. 2014 yılında ise bir yandan düzenlenen Onur Haftasına katılan lgbti mülteci hikayeleri gündeme gelirken, diğer yandan lgbti mülteciler ile iletişimde olan kamu kurumlarına yönelik hazırlanan raporlar ile ilgili haberler görülmektedir. İranlı lgbti-mültecilerin ülkelerinde yaşadıkları şiddet gündem olmaya devam ederken, biri Kıbrıs, diğeri İngiltere olmak üzere sınır dışı edilen iki lezbiyenin hikayelerini içeren bir haber de yer almıştır.

2015 yılına geldiğimizde ise ağırlıklı olarak yurtdışından haberlerle karşılaşmaktayız. Bu haberlerde İsviçre’de sığınmacı bir eşcinsele karşı homofobik bir karara imza atan bir kamu kurumu, Amsterdam’da lgbti mültecilere yönelik barınma merkezi haberi, A.B.D.’de yaşayan göçmen bir eşcinsel kadın sanatçının hayatına yönelik bir yazı, Kanada’nın lgbti mültecileri de kapsayan sığınmacı kabul süresinin uzatılmasına yer verilmiştir. Yurtiçi haberlerde ise İranlı mülteciler üzerine yapılan bir toplantıda, lgbti mültecilerin çalıştıkları halde paralarını alamadıkları bilgisine, çeşitli taciz haberlerinin aynı zorlayıcı olması ve trans mültecilerin durumuna yönelik bir etkinlik haberi de haberler arasında yer almaktadır.

2016-2019:LGBTİ aktivizminde gerileme,Cinayetler ve Ertelenen Umutlar

Bu dönemde toplamda 88 haberin yapıldığını görmekteyiz.(6) 2016 yılını incelediğimiz zaman toplamda 45 adet haber ile karşılaşmaktayız. Yıl ortasına kadar yapılan haberlerde Almanya’da yaşayan eşcinsel Türk mültecilerin katıldıkları yürüyüşle ilgili bir haberin yanında yine Almanya’da güvenlik sorunu nedeniyle lgbti mülteciler için ayrı bir sığınma evi tasarısı haberi karşımıza çıkmaktadır. Birleşmiş Milletler’de Orlando katliamı sonrası bir lgbti mültecinin yaptığı konuşma ve bir kısım radikal silahlı grupların eşcinsel mülteci avına çıkmasını da kapsayan bir haber de dikkat çekicidir. Başka bir haberde Hollanda’da lgbti mültecilerin de bulunduğu eski bir hapishane binasında yaşayanların hayat hikayeleri ve kaçtıkları ülkelerde yaşadıkları sorunlar ele alınmaktadır. Türkiye’deki lgbti mülteciler ile ilgili olarak sığınmacıların muhafazakar olarak bilinen uydu kentlere yerleştirildiği, orada yaşadıkları zorluklar, ayrımcılık haberlerinin yanı sıra Denizli’de bir toplu tecavüz vakası da haberlerde yer almaktadır. Bir başka yayında ise Türkiye’den Midilli adasına geçen bir eşcinsel mültecinin Türkiye’nin güvenli ülke olarak kabul edilmesi nedeniyle geri gönderilmesi haberi bulunmaktadır.

2016 yılında sıkıntıların daha açıkça dile getirilmeye başlandığı az sayıda haber, İstanbul’da işlenen ve bir lgbti sivil toplum kuruluşu olan Kaos GL tarafından ortaya çıkartılan eşcinsel mülteci Muhammed Wisam Sankari cinayeti ile artış göstermektedir. Benzer şekilde yıl sonuna doğru yaşanan, ailesini savaşta kaybetmiş, Suriyeli trans kadın Werde cinayetinin yarattığı sarsıntı da haber sayısında artışa neden olmuştur. Sankari cinayeti ile ilgili haberin detayları lgbti mülteciler ile ilgili konulara mesafeli yaklaşan veya bu konuda hiç haber yapmamış mecralarda da yer almıştır. Aynı haber içerisinde lgbti mültecilerin hukuki açıdan destek almalarında yaşadıkları zorluklar, çeşitli güvenlik endişeleri, BM başvuru sonrası yerleştirme işlemlerinin hızlandırılması, nefret cinayetlerinin kapsamının genişletilmesi gibi talep ve konuların yer almış olması da dikkat çekmektedir. Ancak 2016 yılında bu cinayetler sonrası gelişmeler ile ilgili olarak başka haberler ile karşılaşılmamış olması düşündürücüdür. Werde cinayeti medyada karşılık bulmuş olmakla birlikte, çeşitlilik açısından Sankari cinayetine göre daha az sayıda habere konu olmuştur. (7)

Yıl ortasında meydan gelen Sankari cinayeti haberlerinden sonra Suriyeli lgbti mültecilere yönelik haberlerde kişisel hikayelere, mağduriyetlere, taleplere daha fazla yer verildiği gözlemlenmiştir. Eşcinsel karşıtı yaklaşımların eleştirildiği ulusal bir gazetede yer alan blog yazısında İranlı lgbti mülteci hikayelerine de atıfta bulunulurken, başka bir haberde Türkiye’deki lgbti mültecilerin kendi ülke vatandaşlarından kaynaklı şiddet, taciz, kaçırma, tecavüz gibi tehdit veya vakalarla da mücadele ettiklerinin altı çizilmiştir. Lgbti mülteciler için düzenlenen panel haberi gibi olumlu gelişmelerin dışında lgbti mültecilerin yerleştirildiği bir kentte bu mültecilerden bahsederken “olaylı seks partisi” içerikli, olumsuz içerik olarak da değerlendirilebilecek bir haberle de karşılaşılmıştır.

2017 yılında Sankari cinayeti ile ilgili gelişmelerin haber olduğunu görmekteyiz. Ancak haber sıklığı 2016 senesine göre hem daha azdır hem de haberler genellikle okuyucusu daha az olan yayınlarda yer almaktadır. İlgili haberlerde katile verilen cezada yapılan indirim en dikkat çekici olanıdır. Türkiye’deki sığınma sistemine yönelik muğlaklıklar ve lgbti mültecilerin durumu, Gaziantep’te lgbti mültecilerin yaşadığı homofobik ve transfobik saldırılar, sınıra yakın yerlerde bulunan mülteci kamplarında eşcinselleri de kapsayan çeşitli gruplarla görüşmeler yaptığı iddia edilen ajanların varlığı, çok genel olarak Suriyeli lgbti mültecilerin sokaklarda yaşadığı tacizler, ırkçı söylemlere maruz kalmaları ve lgbti mülteciler için düzenlenen eğitim/seminer haberleri bulunmaktadır. Aynı dönemde ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını açıklaması akabinde Türkiye’de sıkışıp kalan İranlı lgbti mültecilerin durumlarının yanı sıra uluslararası bir lgbti mülteci grubunun protesto eyleminin ve Orta Amerika ülkelerinden Meksika’ya kaçan lgbti mültecilerin yaşadıkları yaşamsal riskler ve sorunları içeren haberlerde yer almaktadır.  Son olarak lgbti mültecilere yönelik Van’da düzenlenen bir seminerin “sapıklık” olarak tanımlandığı nefret söylemi içeren ifadelere sahip bir haber ile karşılaşılmıştır.

2018 yılına geldiğimizde haberler arasında oğlu eşcinsel olduğu için ülkesinden kaçıp Avrupa ülkelerinden birine sığınmak isteyen bir ailenin yaşadıkları, ailelerin cinsel yöneliminden dolayı çocuklarını dışladığı bilinen anlatıların dışında kalan zorlu ancak umut verici bir haber olarak karşımıza çıkmaktadır. Kürt eşcinsel mültecinin İsviçre’de yaşadığı kimi olumsuz tecrübelerin de paylaşıldığı yazı ve Mısır’dan kaçarak sığındıkları ülkede evlenen iki lezbiyen mültecinin haberleri uluslararası alandaki lgbti mülteci haberlerine örnek olarak karşımıza çıkmaktadır. Uydu kentlere yerleştirilen mültecileri bekleyen zorluklara dair bir yazı ve İstanbul’da çekilen Mr. Gay Syria belgeselinin perde arkasının ele alındığı uzun bir röportaj da bu sene içerisinde yayınlanan haberler arasında yer almaktadır.  Trans mülteciler üzerine olan haberlerde bu mültecilerin uydu kentlerde yaşamalarının imkansızlığı nedeniyle çoğunun yaşam mücadelesi verdiği metropol şehirlerde yaşadıkları üzerine bir söyleşinin yanı sıra, Yalova’da saldırıya uğrayan bir trans kadın mültecinin haberleri ile karşılaşmaktayız. Saldırı haberi içerisine daha önceden haber olmamış çok sayıda başka saldırıların varlığından da haberdar olmaktayız.

2019 yılında ise en yaygın olarak karşımıza çıkan haberler kabul edildikleri halde İngiltere’ye gidemeyen ve ailelerinin tehdidi altında Türkiye’de yaşayan Suriyeli lgbti mültecilerin İngiltere hükümetine açtıkları davayı ele almaktadır. Çok genel olarak Irak ve Suriyeli lgbti mültecilerin yaşadıklarının ele alındığı bir haberde, Türkiye’de lgbtilere ayrımcılık yapmayan insanların, lgbti kimliğine mülteci kimliği eklendiği anda tavırlarını değiştirdiklerini öğrenmekteyiz. Son olarak İranlı trans kadınları kapsayan haberlerde şiddet, homofobi ve nefrette İran ve Türkiye’deki ürkütücü benzerlikler ele alınmaktadır.

Öğrenilenler, Sorunlar, Sorular

Lgbti mülteci üzerine haberlerin çok kısa şekilde özetlenerek sunulduğu bu yazı bana neler anlattı, neler öğretti, hangi tür soruları sormama yol açtı veya hangi soruları yanıtsız bıraktı burada hepsini belirtmem mümkün olmamakla birlikte bunlar arasında önemli olduğunu düşündüğüm bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum. İlk olarak anahtar sözcükler konusunda sorunlar olduğunu gördüm. Kavram kargaşası veya bilgisizlik gibi konularla kimi haberler içerisinde farklı sözcüklerin kullanımı haberlerin arama motorlarında çıkmasını engellemektedir. Örneğin sadece eşcinsel sözcüğünün tüm lgbtileri kapsadığını düşünen bir araştırmacı arama sonuçlarında trans kadınları, lezbiyenleri muhtemelen bulamayacaktır. İkinci olarak lezbiyenler ve trans bireyler ile ilgili haberlerin daha seyrek yer almakta olduğunu gördüm. Bu sorunların nedenleri konusunda yorumu konunun uzmanlarına bırakıyorum.

Irkçılık konusunun lgbti mülteciler için çok daha kuvvetli bir şekilde bulunduğu haberlerde hissedilmekle birlikte, lgbti mültecilerin kendileri gibi mülteci olan diğer insanların tehdidi altında olduklarını pek çok haberde gördüm. Ayrıca lgbti mülteci içerikli haberlerde bahsi geçen tüm olumsuzluklara rağmen dayanışmanın önemi ve onlara destek olan insanların katkılarının bu konuda umudun devam ettiğini bana gösterdi. Son olarak cevabını bulamadığım bir soru veya sorun ile yeniden karşılaştığımın farkına vardım. Bu haberlerde bahsi geçenler ve şanslı olup da kendileri kabul eden ülkelere gidenler dışında kalanlar halihazırda dezavantajlı olan bu grup içinde hiç şansı olmayanlardan mı oluşmaktadır? Bir başka şekilde ifade etmek gerekirse iyi eğitimli, az çok maddi gücü olan lgbti mülteciler dışında kalanları kim kabul ediyor?

Sonuç Yerine

Bu yazı amatörce bir araştırma olarak ele alınmalıdır. Bu yazıda kullanılmış haberlerin dışında atlanmış haberler ve/veya yayınlar mutlaka vardır. O nedenle bu yazıdan çok daha iyilerinin yapılabilir olduğuna inanıyorum. Hatta yapılmalıdır diye ekliyorum. Sıcacık odamın konforunda okuduğum her haberde bazen doğrudan, bazen dolaylı olarak ifade edilmiş yalnızlık, çaresizlik, açlık, evsizlik, şiddet, taciz, ırkçılık, korku içerikli satırları hazırlayarak cinsel yönelimlerinden dolayı zaten sessiz olmak zorunda kalan ve dillerini bilmedikleri bir ülkede dertlerini anlatmaları daha da zorlaşan bu cesur ama çaresiz insanlara olumlu anlamda ses verilmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Bu yazıyı hazırlamadan önce neyle karşı karşıya olduğumu biliyordum demekte zorlanıyorum. Hatırladığım bazı haberler vardı yıllar içerisinde, gündelik koşturma arasında karşıma çıkmış olan. Bundan dört yıl kadar önce sosyal medyada Aylan bebeğin kan donduran fotoğrafları altında o küçük bedenin hayatta iken sahip olduğu olası etnik kimlikleri, dini inançlarının listelenerek alay edildiği korkunç söylemlere şahit olduğumda, bunun üzerine cinsel yönelimin eklenmesi durumunda neler olabilir düşünemiyorum demiştim. Bu yazıyı hazırlarken yaptığım kısa araştırma sonunda okuduğum onlarca haber veya yayında durumun çok daha kötü olduğunu gördüm.

Cinsel yönelimleri hedef alan ayrımcılık, tahakküm, sözlü veya fiziksel şiddet maalesef ülkemizde son derece sıradan ve içselleştirilmiş bir pratik olmaya devam etmektedir ve lgbti mülteci haberleri bize bu durumu bir kere daha göstermektedir. Biraz uzunca olan ve amatörce hazırlanmış bu yazıya ithaf metnini sona koymayı uygun buldum diyerek…

Doğdukları coğrafyada yaşama haklarının cinsel yönelimlerinden dolayı ellerinden alınması karşısında bilinmeyen bir geleceğin yollarında,

Kimi zaman sınıra ulaşmadan önceki son durakta bulunan toz toprak içindeki bir sokakta koşarken, peşindeki insan avcılarından kaçabilecek gücü kalmayınca yakalanan ve sonrasında bir apartmanın tepesinden sonsuz boşluğa bırakılan;

Kimi zaman savaşta kaybettiği ailesinin ona bıraktığı tek şey olan hayatında, geçinebilmek için kendisine uygun görülen seks işçisi kimliği ile, detayların önemsiz olduğu bir adreste, bir cellada hayatını teslim edip, anılarının olmadığı bir ülkede, açık ismi bile olmadan gömüldükten sonra bir mezar taşına bile izin verilmeyen;

Kimi zamansa olur ya güvenli bir şekilde gece yataklarında uyuyabileceklerini hayal ettikleri bir ülkeye geçiş izni almak üzere, koşulların daha iyi olacağı umuduyla, bir süre beklemek için geldikleri başka bir memlekette, onlar için her saniyesi çok değerli olmuş, bir zamanlar sahip oldukları ama çoktan sona ermiş biricik hayatlarının hikayelerini haber olarak duyuracak bir kimse bile olmadan sessizliğe yitip giden nice canların sır olmuş anılarına saygıyla.

Notlar ve Kaynaklar:

  • Mülteci, sığınmacı, göçmen kavramlarının anlamları ve Türkiye’de nasıl kullanıldığına dair açıklayıcı bir yazı için bkz. Vardar, Nilay “Mülteci, Göçmen, Sığınmacı Arasındaki Farklar?”, 8 Eylül 2015, http://bianet.org/bianet/toplum/167434-multeci-gocmen-siginmaci-arasindaki-farklar
  • Xalo, “Türk Milliyetçiliğinden Mülteciliğe Kısa bir bakış: Kaçış”, 25 Ekim 2019, https://homojendergi.com/turk-milliyetciliginden-multecilige-kisa-bir-bakis-kacis/
  • Kaos GL, Hevi LGBTİ, Lambda İstanbul, GZone, Türkiye LGBTİ Birliği gibi kuruluşlar.
  • Hürriyet, Açık Gazete, Radikal, Human Rights Watch, Milliyet.
  • Evrensel, Haberler.com, IHOP, Yeşil Gazete, Ayrımcılık Hikayeleri, Mülteci-Der, Biamag, Özgür Gelecek, Yüksekova Haber, Devrimci Proletarya, Sivil Toplum Geliştirme Merkezi, BirGün, Radikal, Gaia Dergi, Yeni Düzen, DHA (Demirören), Agos, Hedef.
  • Kazete, Kültür Servisi, Denizli Haber, Ege Politik, Medya Ege, Yeni Şafak, Memleket, Haberler.com, Denizli Post, BBC Türkçe, Milliyet, Kartal 24, Bianet, Cumhuriyet, Sendika.org, 140 Journos, Siyasi Haber, Habertürk, Avrupa Forum, Ensonhaber, Karınca, 9 Eylül Gazete, Evrensel, Demokrat Haber, İlk Ses, BirGün, Hürriyet, Sputnik, Hafıza Çöplüğü, National Geographic Türkçe, Yeni Posta, Journo, Yeşil Gazete, Yeni Akit, Adil Medya, Sanatak, T24, Yeni Soluk, Haber Eylül, Sol, Uluslararası Af Örgütü, Ayrıntı Dergi, Gaziantep Haberler, İstanbul Gerçeği, DW Türkçe, Pusula, TRT Haber, 5harfliler, P24, Euronews, Yolculuk, İleri Haber, Çatlakzemin, Posta, Independent Türkçe, Marksist.org, Gazete Duvar, Taz, Heinrich Böll Stiftung Vakfı, Özgür Denizli, Sivil Sayfalar, Yeni Yaşam, Tükenmez Haber.
  • Trans kadın Werde’nin tam ismi medyada geçmemektedir. Bazı haberlerde ise Sendi olarak yer almaktadır. Werde’nin cenazesi ile ilgili haberler ise bu yazı için kullanılan anahtar kelimelerin birleşimlerini kapsamadığı için arama motorlarında çıkmamıştır. Ancak Birartıbir, Journo ve İleri haber gibi sitelerde bu habere yer verilmiştir.

Hazırlayan: pufidik

 

1 Trackbacks & Pingbacks

  1. 14. SAYI – HOMOJEN

Comments are closed.