“Bazen kısa hikayelerin vedası daha uzun olur diğerlerinden. Çünkü yarım kalan, yaşanmamış ne varsa, en çok onlar uzatır vedayı. Yaşayamadığınız ne kadar şey varsa onunla aranızda, bir boşlukta, hepsini yaşamış gibi tüketmeye çalışırsınız. Veda en çok, sizin ona son dokunuşunuzla, başkasının ona ilk dokunuşu arasındadır. Tüm hayatınız o iki dokunuşun arasında şekillenir. Ya kendinizi kurtarırsınız ya da geç kalıp kaybolursunuz. Veda uzar, uzar ve sihirli bir dokunuş gibi, bir başkası sonunda ona dokunduğunda sona erer. Bir hikaye yarım kaldığında, tamamlansaydı ne olurdu merakının esiri olmakla, iyi ki daha çok yaralanmadım hissinin arasında bir yerde durursunuz. Aşk, bir suçu, suçludan daha çok sevmektir. Evet, onlar suçtur, çünkü bir kez tadına bakılmış her şey hayatta yarım bırakılmış demektir.”
Tamda yarım kaldığım o zamanlarda bir dostumun aradığı telefon görüşmesinde şu sözler beni kendime getirecekti; “-kendine çok dikkat et ve içindeki rengi soldurma siyah bile denemeyecek renklerle. ”
Gençler! Uzun ve acı bir dersin sonunda anladım ki hayatta iyi ya da kötü şeylerin başımıza gelme sebebi kendimiz. Mesela yalanı sevmiyor ama söyleyene göz yumuyorsanız bir gün size yalan söylediğinde kırılmamalısınız. Ben bu hataya çok düştüm. Bile bile ladesi hiçbir ilişki kabul etmiyor bence. Oysa Cemal Süreyya ne güzel söylemiş; “-Aşk çiftleşmek değil, tekleşmek.” diye… Tekleşemiyorsanız çiftleşmenin anlamı ne o zaman dostlarım. İnceldiği yerden koparmak da bazen çözüm olabiliyor.
Mesela bir zaman tüm saatlerimi çöpe attım. Çünkü zamanın akıp gitmesine katlanamıyordum! Oysa şimdi zaman tedavi ediyor beni. Yavaş yavaş…
Onunla kendini bana tanımla deseniz zaman üzerinden zor örnek verebilirdim. Biz bir saatin içinde birbirini kovalayan akrep ve yelkovan gibiydik. Aramıza giren saniyeye aldırmadan yolumuzda ilerlerken geç kalınmış saatlere yenildik. Ertelendik ama her gün 23 kere üst üsteydik. Gün sonunda değer bilmez olduk ve durduk.
Sizi dağılan Kore grubu 2NE1 ile baş başa bırakıyorum sevgili okurlar. Grup dağılırken çıkardıkları son single olan goodbye ile;
Not: Annemi seviyorum… T-shirtlerimin çamaşır suları ile ağzına sıçsa da…
Trafiğin orta yerinde beni arayıp zeytinyağlı fasulye mi etli bamyamı sorusunu cehennem sorusu gibi sorsa da…
En sinir hocanın en kritik sınavında, uykumun en güzel yerinde ya da sohbetin en derininde beni arasa da…
Evde bana saygı duymayıp tüm eşyalarımı toz alırken kırsa da ya da komşu çocuğuna oyuncak diye verse de…
Ben annemi seviyorum. Evrene enerjimi böyle yolluyorum… BEN ANNEMİ SEVİYORUM.
HOŞÇAKALIN
Hazırlayan: persona
8. SAYI
