Size “Sevgililer Günü” bize “Kabotaj Bayramı” mı?

Erosun oku, aşkın gücü derken zaman içerisinde ahhh ahh nerede o eski aşklar diye içimizden geçirirken, bir yandan aşkın kızıl ötesi, yaralı müzesi olduğunu bilip hareket edemezken ama bir yandan da istifimizi bozmadan Devran’cığımdan son ses, bangır bangır, “Sahte Sevgililer” dinlerken, neredeyse her sene kişisel ajandalarımızda bir milli bayram, bir olmazsa olmaz, bir tatil planı gibi, “çok önceden” belirli gün ve haftalara eklediğimiz canım gün geldi çattı…

Hazırlayanlar: hepberabear & dark bear

Hepiniz haberdarsınız aslında bu özel günden. Hoş olmasanız da katalog katalog, billboard billboard, kampanya kampanya gözünüze sokulmakta! Açık açık, göstere göstere kutlayanınız da var gizli gizli kimseye çaktırmayanınız da. Ay ben çok saçma buluyorum bunlar hep kapitalizmin oyunları diyeniniz de var, sinsi sinsi sevgilisi ile bu özel günü kutlayıp hediyeleşenlere hasetleneniniz de…

E artık neden bahsettiğimi tahmin etmişsinizdir “AŞKIMLAR” hani şu orta çağ Fransa’sı ve İngiltere’sinden beri kaynaklara “Aziz Valentin Günü” olarak geçen, Şubat’ın kutsal 14’ü, hah işte o! Mevzu bahis derin; “Sevgililer Günü”

Bu masum Şubat ayının yine aynı derecede masum günü her sene sessiz, sakin ve derinden öyle kendi halinde gelir gider demek isterdim ama gayet de gümbür gümbür bağıra çağıra tartışmalarını ardından sürükleyerek pat diye damdan düşer gibi iniverir gündeme. “Sevginin günü mü olurcular” ile “Senede bir gün tabii ki de kutlanmalıcıların” kıyasıya mücadeleleri fışkırır her yerden. Sosyal medyada kalpli yastıklar, pelüş ayılar, güllü yasine benzeyen tebrik kartlarının üzerini süsleyen çiftlerimizin isimlerinin baş harfleri beraberinde zilyon tane fotoğrafı ve tamamen bunlara aynı zamanda da getirdiği kapitalist dayatmaya çelik gibi karşı duran muhalif güçler! Aynı zamanda bu güçler sevgilisiz olduklarından kıskançlıktan dolayı muhalif bir imajda olmakla suçlanır ki aksi de mümkündür evet tecrübe ile sabittir.

Sözün kısası anacım aslında bas bas bağırıyoruz ya meydanlarda aşk aşktır, sevmeyelim de taşa mı dönelim? Kadın kadına, erkek erkeğe aşk diye! Heh işte aşkın en anarşisini böylesi ahlakçı bir toplumda en zirvede yaşamak için binbir mücadele veren biz lgbti güruhu ve canımız heterolar bırakın birbirinizi yemeyi be! Herkes istediği gibi yaşasın aşkını! Zaten her şeyin zıvanadan çıktığı insanların birbirine her gün nefret kustuğu bu ülkede! Zihinsel sağlığımız yeterince tehdit altındayken senede bir günün ya da senenin her gününün lafı mı olur? Aşk zaten dengesizlik işi demiş Ortaçgil e noktayı koymuş… Dengesiz ve delidir aşk ki deliye her gün bayram… Yani aslında ha bir gün ha her gün! Sevin sevişin sorgulamadan… İşin aslı günün sonunda buraya varıyor… Demem o ki zaten delilikse aşk, e her gün bayramsa deliye, aşığın aşkı sığar mı bir güne?

Bakalım canım yazarlarımız da katılıyorlar mı bu deliliğe yoksa fırsat mı bekliyorlar ya da bahane mi deliliğe diye “Benim İçin 14 Şubat” başlığında sorduk; dökün içinizi be dökün dercesine! Ablam aşktan öldü ayol! diye isyan edercesine konuş ayol tadında entağrileri sizin için derledik;

 

Şu yaşıma geldim bir kez bile sevgili ile giremedim mesela; hep sevgilisiz, hep yalnız başıma. Ayyy hacı abi çok şanssızım keşke ölsem. Lan biraz daha bekleseydin de 14 şubattan sonra ayrılsaydık namıssız ırıspı çıcığı.

futurelavirs

Aslında benim için 14 Şubat’ta, yılbaşı da, doğum günleri de hep aynı monotonlukta geçer ve bilhassa sevmem.
Belki de bu nefretim eşten dosttan pek bir hayır göremediğimdendir. O gün için yapılan alışverişler, sürprizler, planlar.. Kimileri için ise evine gelen çiçekler. Vay be!
Benim için ise koca bir hiç!

Ve hiçbir sevgililer gününde de sevgilim olamadı. Belki denk gelmedi bilemiyorum. Şahsen flörtün oluyor da ne oluyor? Aman. Milleti bilemem de bana hayrı yok bu günlerin. Özellikle o günleri mutsuz geçiririm.
Daha fazla nefret kusmayacağım.  Size iyi günler!

utopya

Tesadüf o dur ki bu yıl sevgililer günü Pazar‘a denk geliyor…

Bu yıl için kesinlikle #benimiçin14şubat, pofuduk terliklerim eşliğinde sıcak çikolata içerek miskinlik yapmak demek… Zira en güzel sevgili kendisidir insanın, bu yıl kendinizi şımartın…

astral

Hala 2 sene önceki 13 Şubat’ta ayrılan eski sevgilimi ve o ayki tüm paramla hazırladığım hediyeyle ortada kalmamı hatırlatır. Tüm ay hem küfredip hem simitle beslenmiştim. Bu sene de hem sevgilimle 2. ayımızı hem onun doğum gününü hem de sevgililer gününü kutlayacağımız gün, özellikle ayarlamışım gibi dursa da, durursa dursun ay napayım açıklama mı yapacağım.

leoparsiz burjuva

14 Şubat‘ta ne dışarı çıkacağım ne de telefonumu açacağım. Evimin balkonundan gelen geçen sevgililere su torbası fırlatmayı düşünüyorum. Sonra da büyük bir keyifle Black mirror izlemeye devam ederim herhalde. Benim için bir önemi olamadı bu senede.

yesilecalanmavi

Sürekli herkeste ve her yerde gördüğüm kırmızı güller, kalpler, hediyeler, sokaktaki mutlu çiftler, sevgililerin birbirlerine yaptıkları güzel sürprizler demek benim için. Bana huzurlu gelen günlerden birisi açıkçası, sevgilim olsun ya da olmasın fark etmez. Bu yıl gerçi biraz fazla değişik, yorucu ve hatta masraflı olacak gibi, olsun. Koşturmacalar, sorumluluklar olmasa da keşke her gün böyle hissettirebilseydim sevgilime.

pisuvardaki siyah kil 3

Benim için 14 şubat annemin özene bezene kurduğu sofrada en güzel kıyafeti ve hafif makyajıyla kocasını beklediği gecenin 3‘üne kadar o sofrada oturup ağladığı, kapıyı kırarcasına çalan bir sarhoştan öldüresiye dayak yediği gündür. 1 değil 4 değil 7 değil 11 yıl boyunca, o sarhoşu bir gün kaşım ve dudağım patlayıp dövene kadar. Şimdi 14 Şubat denilince benim aklıma unutmak istediğim çocukluğum bir de ağlayan annem gelir.

patlak fermuar

Kimseyi sevemediğimi hatırladığım gün. Bu tür küresel etkinliklerde geriye yaslanıp anlam veremeden olan bitenleri görmeye çalışmak, nasıl böyle hissedebiliyorlar, ben neden bunu hiç hissetmedim diye düşünürken diğer insanlar için sevinmek. Sevgililer günü biraz eksik olmak, sevgili olsa da, sevginin olmadığını fark etmek.

cortland

Sevene her gün sevgililer günü mantığına katıldığım bir gündür evet. Ama şöyle de bir şey var ki; herkes senin benim gibi bu mantığı gütmez. Sevginin, aşkın tarifi herkese göre başkadır takdir edersin ki, bazıları var ki mesela; böyle günler olmasa sevgilisinin olduğunu unutacak cinsten.

İşte ben bu durumlarda karşıdakine yani o tertemiz kalbiyle seven, aşkını güzel yaşayan o insanlara adıyorum bu günü. O kadın ya da o adam bir gün bile olsa kendini mükemmel hissedebiliyorsa, aşkına karşılık alabiliyorsa o onun kârıdır işte. Bu yüzden olmalı bu günler, herkesin kendini değerli hissedeceği günler…

kresendo

Benim için sevgililer günü şarap, How I Met Your Mother izlemektir. Ne seyahat etmektir, ne tatildir ne de pelüş oyuncaktır. Sevgililer günü bence 18- 19 yaşına kadar kutlanmalıdır.

Ne bileyim o zamanlar az görüşme gibi bazı kısıtlamalarla daha yaratıcı şeyler çıkıyor ortaya. Özlem yoğun oluyor malum haftada 1 görüşme gibi bir opsiyonunuz oluyor.

Dolayısıyla kısacık zamanda neleri seviyorsa onu analiz etmeye çalışıp sürprizler hazırlıyorsun falan. Neyse işte kapitalizme hizmet etmeyin, Amerikan oyunları bunlar. Her gün sevgililer gününüz olsun, dünya kocaman bir sevgi topu olsun ve her insan sevgi dolu olsun…

armut

Aslında sevgilim olsaydı çatır çatır kutlayacağım ama olmadığı için o gün sosyal medyaya girmeyip yine tüketim kültürü ve kapitalizme bok atacağım, sevgilisiyle geçirdiği zamanı anlatanlara ayar olacağım gün.

pembe panjurlu ev

Benim için 14 Şubat bu sene pazar gününe denk gelen bir tarihtir.

İnsan bir iyiliği, güzel bir sürprizi, hoş bir davranışı öğretildiği için değil, içinden geldiği için yapmalı, aşk o zaman aşk bence. Diğer yandan ne kadar da özgür bıraksa insan kendini, kaçamıyor bazen tüm illüzyonlardan. Zannediyor ki herkes o gün romantik anlar yaşayıp çılgınlar gibi sevişiyor ama hepimiz gerçekte yalnızız ve yalnız öleceğiz.

sadpanda

Pazarlama tekniklerinden biri daha. Ortaya bir “sevgililer günü” atılır, sat satabildiğin kadar ürün. Bence sevgililere her gün sevgililer günü. Öküzün biri 364 gün çiçek almayıp sadece 14 Şubat’ta alıyorsa anlamsız. Ayrıca çiçek, takı gibi hediyeler oldukça saçma, gerzekçe ve kandırmacadır. Aşkını, sevgini sembolleştirmek kadar saçma bir şey yok. Sembolleşemez çünkü o.

karpuzsever

Aziz Valantin’in bize yadigar bıraktığı sevgililere sevişme bahanesi, yalnızlara hiçlik prangası bir gündür. Popüler kültürün alışveriş manyaklığına hizmet etmesi en çok karşı çıkılan konular arasındadır ama o gün geldiğinde alışverişe çıkan sevgililerin bolluğuna anlam verilemeyen gündür.

bodurayi

Sevgilisi olmayanlar için saçma gelen, ama sevgilisi olduğu andan itibaren beklenti içine girilen gündür. Gece 12’den itibaren beklersiniz. Ta ki o ilk cümlelerle sizi tebessüm ettirene kadar. Sevgililer günü, özeldir. Her gün sevgililer günü değildir. 14 Şubat daha anlamlıdır. Ogün umursamak ve umursanmak istenir. Benim gibi.

kewashe

Çok garip ama önemsensin önemsenmesin bu gün sevgilisi olmayanlar için sinir bozucu bir gündür. Hediye almayı, kutlamayı geçin, kapitalizmin yarattığı bir tüketim çılgınlığı oluşunu da ama ne olursa olsun yalnızların keşke sevgilim olsa, bu günü/geceyi yalnız geçirmesem düşüncelerini sarf etmesine vesiledir. Arkadaş ortamında  “aman benimki yine çiçek göndermiş”, “vallahi biz hiç kutlamıyoruz”, “benimki kesin yer ayırtmıştır” gibi serzenişlerden sonra mikrofon size döndüğünde “ben bu tür günlerin yüceltilmesine karşıyım” demekle yetinirsiniz eşlik eden yutkunmalarla beraber. Sevgilim olsaydı da en azından evde birlikte yemek yiyerek alternatif üretseydik diye düşünür insan. Bu hayıflanma yılbaşında da yaşanır. Hani anneler gününü çok gözünde büyütmeyenler bile annesini kaybettiğinde daha hassas olur ya işte o hesap.

naringergedan

Sevgililer günü, sabah 07:00’de sokak arasında çiçek satmaya çalışan kadın, şuan saat 23:00 ve kadın hala aynı yerde, çiçekleriyle. Mahallede bizim paralarımızla yaptırılmış muhteşem akp bayrakları. Hem memleketime üzülüyorum, hem koparılan çiçeklere, hem de 15 saattir sokakta yağmurda ıslanan ve üzerinde ince yeleğiyle soğukta üşüyen kadına… Devletin ve hayatın acımasızlığına…

dark bear

3. SAYI
HOMOJENOkumak İçin Tıklayın!
İndirmek İçin Tıklayın!

1 Trackbacks & Pingbacks

  1. 3. SAYI – HOMOJEN

Comments are closed.